Quantcast
Channel: Noni
Viewing all 973 articles
Browse latest View live

Beyaz


Cottonbox 1. Blogger Buluşması

$
0
0
Geçtiğimiz haftalarda Nil'imle birlikte Cottonbox'ın Bebek Kitchenette'te düzenlediği 1. Blogger Buluşmasına katıldık.
İlk önce keyifli bir kahvaltı yaptık...
Yaniii yaptık sayılır! Niloşum fıkır fıkır yerinde durur mu hiç, etrafta inceleyecek bu kadar güzel şeyler dururken kahvaltı masasıyla hiç ilgilenmedi tabii ;)
Benim sarı papatyam balonlarla oynarken...
Biz de Cottonbox Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nihat Turgut'dan %100 pamuk ipliği ile üretilen sağlıklı nevresimlerin uyku kalitesini nasıl etkilediğini ve yükselttiğini dinledik...
Doğadan ilham alan Cottonbox'ın yeni koleksiyonunda uçuk pembe, lila ve gri ağırlıkta olmak üzere floral desenlere ve pastel renklere ağırlık verilmiş.
Minimal desenlerin yanı sıra 3D baskı tekniğiyle işlenen büyük desenler de yer almış yeni koleksiyonda...
Nihat Bey'den sonra sözü oyuncu ve aromaterapist Ayşe Tolga aldı ve çok faydalı bilgiler paylaştı. Aromaterapinin aslında ciddi bir bilim dalı olduğunu ve tarihinin eski Mısır uygarlığına kadar dayandığını anlattı. Aromaterapide damıtma işleminin çok önemli olduğunu, bu işlemde aromatik bitkilerin kullanılması gerektiğini, elma gibi meyvelerin aromatik özelliğinin olmadığını söyledi Ayşe Hanım... Kokusunu veren aromatik bitkilerden buhar distilasyonu ile elde edilen uçucu yağların insanların ve aynı zamanda hayvanların da ruhsal şifası için kullanıldığı bir terapi yöntemi olduğunu aktardı.
Aromaterapide kullanılan yağlar uçucu ve sabit yağlar olmak üzere ikiye ayrılıyormuş. Tatlı badem yağı, baz yağ olarak çok idealmiş. Asit oranı yüksek olduğu için zeytinyağı kullanılmıyormuş. Örneğin; kayısı çekirdeği yağı, argan yağı, üzüm çekirdeği yağı, jojoba yağı, ceviz yağı, fındık yağı besleyici yağlar içinde yer alıyormuş. Ayşe Hanım cildimizi dışarıdan beslememiz gerektiğini söyleyerek "yiyemeyeceğiniz hiçbir şeyi cildinize sürmeyin" dedi... Cildimize sürdüğümüz ürünler konusunda bilinçli olmamız gerektiğini, nano teknoloji diye oldukça yüksek fiyatlara satılan kremlerin içinde de esasında bu yağların yer aldığını, bu nedenle kremlere yüzlerce liralar vermeye gerek olmadığını, menşei ve son kullanma tarihi yazmayan hiçbir yağı aktarlardan almamamız gerektiğini söyleyerek bizleri bu konularda uyardı.
Aromaterapinin esas kurucusu Fransız kimyager Rene Maurice Gattefosse imiş... Mösyö Gattefosse bir gün laboratuvarda çalışırken eli çok kötü bir şekilde yanmış, elini lavanta özyağına batırmış ve yanığının kısa sürede geçtiğini farketmiş, böylece bu konuyu daha detaylı inceleme kararı alarak modern aromaterapinin kurucuları arasında yer almış.

Serinletici bir yağ olan lavanta yağının zihinsel sakinleştirme ve dengeleme özelliği varmış. Uykuya dalmakta zorlanıyorsanız, kızgınlık, anksiyete, çarpıntı veya zihin doluluğu yaşıyorsanız, vesvese ediyorsanız, lavanta yağı ile yapılan aromaterapi masajları iyi geliyormuş.
Kalendula (aynısefa) çiçeği cilde çok faydalıymış, yanıklara ve bebeklerin pişiklerine iyi geliyormuş.

Ayşe Hanım bir yandan şehir suları diğer yandan uyguladığımız kimyasal işlemlerden ötürü saç kalitemizin bozulduğunu söyleyerek saçlar için ceviz yağını ve jojoba yağını önerdi.
Tea tree yani çay ağacı yağıçok güzel bir dezenfektanmış. Bir peçeteye damlatıp jel el dezenfektanı yerine kullanabilirmişiz. Hatta çocuklu olanların seyahatlerde mutlaka yanında bulundurmasını, çay ağacı yağını bir peçeteye döküp klozet kapağını silerek dezenfekte edebileceğimizi söyledi.
Kekik, tarçın, karanfil gibi kokusu ağır olan baharatları cildimize direkt sürmememiz gerekiyormuş.

Sarı kantaron ve havuç tohumu yağları güneşten kaynaklanan fazla kızarıklığı alıp, bronzluğu yerine getiriyormuş.
Saf gülsuyunu bulmak nadir elde edildiği için çok zormuş, piyasada genelde distile suyun içine gül esansları katılarak satılıyormuş. Gerçek gülsuyunun cildimize çok faydası varmış, antibakteriyel ve nemlendirme özelliklerine sahipmiş. Spreyli bir şişeye koyup buzdolabına koyarak sıcak havalarda cildimizi nemlendirmek için kullanabilirmişiz. Ayrıca bebeklerin pişiklerine de iyi geliyormuş.
Hindistan cevizi yağını da vücudumuzun her yerine sürebilirmişiz. Hawaiililer, Tahitililer parlak ve güzel ciltlerini hindistan cevizi yağına borçlularmış...
Sevgili Ayşe Tolga'dan yağlar hakkında bu bilgileri aldıktan sonra aromaterapi workshop'ına geçtik ve hep birlikte saç serumu ve anti aging yüz serumu hazırladık... 

Saç Diplerini Kuvvetlendirici Saç Serumu
25 ml tatlı badem yağı
20 ml jojoba yağı
5 ml argan yağı
20 damla sedir yağı (biz yerine servi yağı kullandık...)
20 damla ardıç yağı
5 damla biberiye yağı

Tüm malzemeleri ölçerek cam şişeye döküp karıştırdık. Bu serumu akşam saatlerinde saç diplerinden uca kadar sürüp, saçı toplayıp, akşam bu şekilde yatıp, sabah yıkıyormuşuz.


Anti Aging Yüz Serumu 
5 ml avokado yağı
15 ml aspir yağı
15 ml fındık yağı
10 ml üzüm çekirdeği yağı
5 ml kuşburnu çekirdeği yağı
30 damla ıtır saf yağı

Bu yağların bir kısmı o anda olmadığı için biz aşağıdaki serumu hazırladık;

15 ml buğday özü yağı
5 ml üzüm çekirdeği yağı
25 ml argan yağı
30 damla ıtır saf yağı

Ayşe'nin Çatlak Düşmanı Vücut Serumu
20 ml kayısı çekirdeği yağı
20 ml avokado yağı
10 ml kalendula (aynısefa) yağı
30 damla petitgrain (acı portakal) öz yağı
10 damla ylang ylang öz yağı
3 damla mandalina öz yağı

Bu yağları oda sıcaklığında 1 seneye kadar kullanabilirmişiz...
Birçok yağın arasından doğru olan yağları bulup ölçmek ve kendi serumumuzu hazırlamak çok eğlenceliydi! Saç serumunu deneme şansım henüz olmadı ama yüz serumunu akşamları yatmadan sürüyorum, cildimde bıraktığı yumuşak etkiyi ve kokusunu ben çok sevdim...
Bu keyifli etkinlik için öncelikle Cottonbox ailesine, paylaştığı faydalı bilgiler ve güzellik reçeteleri için sevgili Ayşe Tolga'ya çok teşekkür ediyorum. Umarım sizler de bu bilgilerden faydalanır ve kendi serumlarınızı hazırlama keyfini yaşarsınız. Güzel ve dingin bir hafta dileklerimle...

Merci Beaucoup!

$
0
0
Bir önceki uzuuun posttan da anlaşıldığı üzere; üzerine kahve boca ettiğim laptop'ım düzelmedi ve ben yeni bir laptop'a kavuşarak rahat rahat, yayıla yayıla bir post hazırlayabildim :) Gerçi pek yayıldığım da söylenemez çünkü bu aralar inanılmaz bir koşturmacanın içerisindeyim. Cuma günü büyük bir siparişimi teslim edip İzmir'in sıcak kollarına kendimi atacağım. Bu yüzden şu anda böyle kısa bir outfit postuyla blogumu geçiştiriyorum ve anlayışınız için mersi boku diyorum :)
Ceket: Romwe
T-shirt: Mango
Jean: Zara
Ayakkabı: n11.com

Hatırlatma ;)

$
0
0
İnsanlık hali yoğunsunuzdur, dalgınsınızdır hani olur da unutursunuz falan ben şimdiden bir hatırlatıyım dedim haftaya bugün doğum günüm şimdiden ajandalarınıza not alın yoksa pastamın mumu yerine sizin çıranızı yakarım ona göre hee hee :)

Hayat

$
0
0
Şu son haftalar benim için tuhaf geçti diyebilirim; çevremden sevdiklerimden hep tatsız haberler aldım, hastalık, boşanma, ayrılık, işten çıkartılma vesaire duydukça üzüldüğüm ve elimden de hiçbir şeyin gelmediği haberlerdi bunlar. Hayatta herkesin bir sınavdan geçtiğine inanıyorum, hepimiz payımıza düşen neyse yaşıyoruz, dilerim bundan sonra herkesin payına mutluluk düşer ve üzüntüler geçip gider... Hepinize en önemlisi sağlıklı günler diliyorum...
Gömlek: Sheinside
Pantalon: H&M
Gözlük: Vintage

İzmir havası

$
0
0

Kısa bir İzmir havası soluduk geldik, nasıl iyi geldi anlatamam, İzmir'lilerin çok şanslı olduğunu düşünüyorum ;) Bu sefer daha önce hiç gitmediğimiz Sığacık'a gittik, normalde çok kalabalık olan bu beldede sakin sakin dolaşmak harikaydı. Fotoğrafları da düzenler düzenlemez bloguma ekleyeceğim. Hepinize harika bir hafta sonu dilerim!
Çanta: Zara
Oxford: Nes Galata
Nil'in elbisesi: Teyzesinin hediyesi

Doğum Günü Kızı

$
0
0
Doğum günümü kutlayan tüm dostlarıma kocamaaaan sevgilerimi gönderiyorum, iyi ki varsınız, 1 yaş daha yaşlandığımı sizlerin teyitleriyle daha da bir beynime kazıdım hahahahha :) Tabii ki şaka yapıyorum; özel bir günde dostlar tarafından hatırlanmak, güzel dilekler almak insanın kendisini daha da özel hissettiriyor, bu yüzden içten sevgilerimi gönderiyorum hepinize...
Doğum günümde çok severek aldığım ve bugün için ayırdığım çiçekli tulumumu giydim, ama bu kadar sıcak bir havada nasıl çorap giyme hatasında bulundum bilemiyorum, doğum günü şaşkınlığından olsa gerek :)
Doğum günümü nasıl mı kutladık? Niloşumun ne zamandır görmek istediği "Canım Kardeşim" oyununa bilet aldık ve böylelikle bu bizim gittiğimiz 2. tiyatro oyunu olarak anılarımızda yer aldı. O çok mutluydu, o mutlu olunca tabii ben de mutlu oldum. Bir anne için bundan daha büyük hediye olamaz öyle di mi?
Hepinize keyifli bir pazar günü dilerim!
Tulum: Sheinside
Küpeler: Alaçatı'dan
Çanta: Persunmall

Matruşka Restaurant

$
0
0
Bir Rusya esintisine ne dersiniz? Geçtiğimiz ay Matruşka Restaurant'ta mekan bloggerları toplandı ve ben de bu özel buluşmada sevgili Mörfi Menahem'in davetlisi olarak yer aldım.
Böyle güzel ve benim için anlamlı bir mekana gelirim de fotoğraf çekmeden durabilir miyim?! Tabii ki hayır! Masama bile geçmeden hemen ayağımın tozuyla etrafı karelemeye başladım ;)
Matruşka Restaurant 4 ay önce açılmış. Yıllardır Bakü'de yaşayan mekan sahibi Ercan Günalp "23 yıl süresince gittiğim ve çalıştığım bu yerlerde nerede ise her zaman gördüğüm ve beni hiç yalnız bırakmayan şirin bir sembol vardı... MATRUŞKA bebekleri. Uzun zaman bu şirin sembolü Türkiye'ye getirip bizde olmayan ve insanlarımızın her zaman merak ettikleri; Rus, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, Özbek, Kazak mutfaklarının lezzetlerini tanıtmayı ve tattırmayı planladım." diye anlatıyor Matruşka Restaurant'ın çıkış hikayesini...    
Hava oldukça serin, içeride hazırlanan masamıza geçsem iyi olacak çünkü bir an önce özlediğim Rus lezzetlerini tatmak istiyorum!
Ev yapımı yaban mersinli ve limonlu votkalar ile içimiz ısındı hemen :) Ben yaban mersinli olana bayıldım!
Я люблю этот рестораны!
Ne kadar doğru yazdım bilmiyorum ama bu restoranı sevdim demek istedim hem de çok :) Moskova'da o kadar güzel anılar biriktirdim ki, bu mekana gelince kendimi eski bir dostuma kavuşmuş gibi hissettim...
Tatlı Latigül'üm, güler yüzlü Esra'm da yemekteydi o akşam, çok seviyorum onun bu tatlı enerjisini!
Veee işte, özlediğim lezzetler tam karşımda duruyor! Rus salatası Stoliçniy, Vinegret ve Şuba gibi salatalar ile açılışı yapıyoruz yuppii! Masada başkaları olmasa hemen çatalımı daldırırdım ama kendimi tutuyor ve kibarlığı elden bırakmıyorum tabii ki hii hii :)
İkinci tabağımız et ve balık asortinin birleşiminden oluşan bir tabaktı... Soğuk etler ile aram pek iyi olmadığı için, Moskova'dayken sık sık yediğim ve çok sevdiğim Kafkas usulü patlıcan ruletini tercih ettim. Biz o akşam tamamen Rus yemeklerini tattık ama Matruşka'nın menüsünde bu lezzetlerin yanı sıra dünya mutfaklarından da tatlar bulabilirsiniz...
Biz midemizi şenlendirirken Güliz Hanım da güzel sesi ile kulağımızın pasını sildi. Matruşka Restaurant'ta pazartesi hariç haftanın 6 günü canlı müzik yer alıyor...
Ve bir diğer özlediğim tat; Borş çorbası! Moskova'da tanıştığım bir Rus söylemişti; Rus inanışına göre eğer bir yemeği ilk defa yiyorsanız dilek tutmanız gerekiyormuş. Ben de söylediğini yapmış ve içtiğim Borş çorbasında bir dilek dilemiştim ve sonra bu dileğim tutmuştu. Yolunuz Matruşka Restaurant'a düşerse bu çorbayı içmeden önce dilek dilemeyi unutmayın bence ;)
Çorbadan sonra Rus usulü krep olan blinçik'in hem etli hem de lor peynirli olanını tattık. Ardından yine sevdiğim bir tat olan tavuk kievski'yi denedik... Blinçikleri hemen mideye indirdiğim için fotoğraflayamamışım bile :P
Ve işte bu tabakla ben nakavt oldum :) Et stroganov, tavuk stroganov ve yanında greçka yani kara buğday pilavı!
Greçkayı ben kendi mutfağımda da sık sık yapıyorum, bazen salatasını, bazen de pilavını, hatta normal pirinç yerine kara buğdayı tercih ediyorum, kara buğday unundan cupcake bile yaptım o derece yani! Ayrıca bir sır veriyim mi size? Rus hanımları sabahları kahvaltı yerine sıcak sütle pişirdikleri greçkadan yiyorlarmış ve bu sayede formlarını koruyorlarmış, bunu da Soçi'de yaşayan dayımdan öğrendim ;)
Ve bu keyifli akşamı benim çok sevdiğim ama burada hiçbir yerde bulamadığım (ta ki Matruşka Restaurant'ta karşıma çıkana kadar!) Rusların geleneksel ballı tatlısı olan Medovik ve balkabaklı unsuz kek olan Matruşka Ana ile tatlı bir şekilde sonlandırdık.
Yaptığım matruşkalı kurabiyeler de o akşamki konuklara hediye olarak verildi, kurabiye kutularını açan konukların yüzlerinde beliren şaşkınlık ve mutluluğu görmek benim için paha biçilemezdi doğrusu!
Beni ruhen yine Rusya'ya götüren, özlediğim tatlarla yeniden buluşmamı sağlayan ve Noni's Store olarak da bana bir fırsat tanıyan sevgili Mörfi Menahem'e, Ercan Günalp'e ve güzel eşi İra Günalp'e çok ama çok teşekkür ediyorum...
Bağdat Caddesi'ndeki standart cafelerin dışına çıkarak, hem özel yemeklerin tadına bakmak hem de canlı müzik eşliğinde keyifli bir akşam geçirmek isterseniz o zaman Matruşka Restaurant'ı mutlaka bir deneyin derim, belki karşınıza benim yaptığım minik matruşkalı kurabiyeler de çıkabilir, belli mi olur ;) Hepinize keyifli bir hafta sonu dilerim şimdiden. Dasvidanya!
Adres: Bağdat Cad. No: 312/4 Caddebostan, İstanbul
Telefon: +90 (216) 302 35 34


Hafta Sonu

$
0
0
Günaydın! Bugün mis gibi bir hava var dışarıda, eve kapanmak yerine dışarı çıkıp bir yürüyüş yaparak hafta sonuna başlamak iyi bir fikir gibi görünüyor. Bu arada pazartesi günü blogumda bir çekiliş başlatacağım, meraklılarına şimdiden duyurulur ;) Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum!
Fotoğraflar: Lebide Girgin (Teşekkürler canım teyzoşum!)
Elbise: Walktrendy
Şapka & Çanta: Zara
Yelek: Annem dikmişti...

Sheinside Çekilişi !!!

$
0
0
Merhaba, haftaya güzel bir çekiliş ile başlayalım mı ne dersiniz? Sponsorlarımdan Sheinside ile birlikte yürüttüğümüz bu yeni çekilişte bir okuyucum 50'lık hediye çeki kazanacak! Blogumda daha önceden paylaşmış olduğum bu kombinlerdeki gibi;

Veya dilediğiniz giysilerden bir veya birkaçı sizin olabilir ;)

Yapmanız gerekenleri aslında yazmama bile gerek yok, zaten büyük bir çoğunluğunuz Sheinside çekilişlerime katıldığınız için 1. ve 2. şıkkı yerine getirmiş oldunuz bile, ama ilk kez katılanlar için ben bir kez daha hatırlatıyım:

1. Sheinside'a üye olmak: www.sheinside.com/login_register.php
2. Sheinside'ın facebook sayfasını beğenmek: www.facebook.com/Sheinside
3. Sheinside'a hangi mail adresinizle üye olduysanız o mail adresinizi buraya yorum olarak bırakmak. 

Yorum bırakırken lütfen üye olduğunuz mail adresinizi yazmayı unutmayın, hediye çekinin kazanan kişiye tanımlanabilmesi için bu kısım çok önemli! Çekiliş sonucunu Haziran'ın ilk haftasında açıklayacağım. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar, bir an önce bilgisayar başından kalksam iyi olacak, bu hafta o kadar çok işim var ki lütfen bana şans dileyin, ben de size çekiliş için diliyim, bir nevi takibe takip gibi yani hii hii :) Hepinize bol şans diliyor ve harika bir hafta diliyorum!

Mekanizma

$
0
0
Hazır çekilişim devam ediyorken bir Sheinside ürünümle size poz veriyim istedim :) Bildiğiniz gibi ben Boğa burcuyum ve burcumun en pis özelliği de kararsızlığımızdır! Alışverişte de genelde durum değişmez, ben bir seçim yapıp alana kadar başka biri o ürünü çoktan alıp üzerine giymiş bile olur :) Neyseki bu sefer çabuk karar verdim ve stoklarda sadece 1 adet kalan bu şirin montu ben kaptım, ahhh keşke her konuda bu kadar atik davransam ne iyi olur!
Hahahah bendeki karar mekanizması işte aynen böyle işliyor :P
Kararsızlıklarla boğuşan karar mekanizmam RengimStyle'ın bu güzel matruşkalı kolyesini seçerken de devreye girdi elbette! İlk olarak bu portakal renkliyi seçtim ama sonra mavi renginde de aklım kaldı, sonra uçuk pembeyi gördüm ve kırmızıyı ve veee... Ayyy bu bardağın bir dolu bir boş tarafını görüp bir türlü sonuca varamamak gibi bişey resmen :)
Çok konuştum ama bakın bu postu bir şekilde sonuca bağlayacağım; Sheinside çekilişim bir hafta boyunca devam edecek, katılmak isteyenleri bir alttaki posta doğru alabilirim ;)
Mont: Sheinside
T-shirt: Koton
Jean: Mavi
Kolye: RengimStyle
Çanta: Zara

Snapmade

$
0
0
Snapmade t-shirt, kupa, bez çanta, yastık, mum, saat, telefon kılıfı, poster hatta evcil hayvanınızın tasmasına varıncaya kadar birçok ürünü kişiselleştirebildiğiniz bir websitesi... İstediğiniz ürünün üstüne yazı yazabiliyor, site içerisinde yer alan şablonları kullanabiliyor ya da kendi arşivinizden istediğiniz bir fotoğrafı ekleyip sadece sizde yer alacak bir ürünü oluşturabiliyorsunuz. Ben de ne zamandır matruşkalı bir kol saati istiyor ama bulamıyordum, Snapmade'in saat seçeneğine girdim, saat kadranını, kayış rengini seçtim, istediğim bir fotoğrafı ekledim ve voila! Zarif saatim hazırdı bile! Geriye bir tek heyecanla beklemesi kaldı :) 5 Mayıs'ta verdiğim sipariş 2 hafta içinde elimde hatta kolumda oldu :) Sonuç beklediğimden bile güzeldi doğrusu!
Bu arada Snapmade'de BESTDAD kodunu kullanarak babalar gününe özel %20 indirimden yararlanabilirsiniz.

Herkese mutlu bir hafta sonu dilerim şimdiden...

Takıntı

$
0
0
Bu sefer postumu farklı bir şehirden yapıyorum! Son günlerde o kadar çok koşturdum ki kısa bir kaçamak yaparak yenilenmek istedim. Tabii blogum da benimle birlikte yanımda geldi, kambersiz düğün olur mu hiç aşkolsun yaniii ;) Gelelim bugünkü takıntılarıma; az çok hepiniz benim matruşkalı şeylere ne kadar bayıldığımı biliyorsunuz, bu matruşkalı elbiseyi görür görmez vuruldum, kışın giymek için sabırsızlanacağım giysilerden biri olarak dolabımda duruyor şimdi ;)

Bir diğer takıntım ise danteller... Elbisede, bluzde, ayakkabıda nerede olursa olsun hepsi kabulüm! Bu dantelli elbiseyi de geçtiğimiz günlerde dolabıma ekledim...
Ve tabii çizgili şeyler! Bu çizgili siyah tulumu da tükenmeden kaptığım için pek mutluyum! Neyseki bunu giymek için kışın gelmesini beklemek zorunda değilim...
Matruşkalar, danteller, çizgililer... Tüm bu takıntılar bir kenara, en önemlisi insanın giydiği kıyafet içinde kendini mutlu hissetmesidir öyle di mi? Bu arada Sheinside kıyafetleri içinde kendisini mutlu hissetmek isteyenleri halen devam etmekteyken çekilişime beklerim. İyi pazarlar herkese...

Sheinside Çekiliş Sonucu

$
0
0
Hesapta ben yenilenmek için tatile çıkmıştım, ama yenilenmeyi bırakın resmen hastalığa yenilip döndüm :( Hala daha kendime gelebilmiş değilim, bütün kış durdum yaz olunca hastalandım olacak iş değil! Neyse ağlanmayı bir kenara bırakıyım, kendimi hala iyi hissetmesem de sizlere verdiğim sözü tutmak ve çekiliş sonucuna geçmek istiyorum...
Sheinsideçekilişine katılan herkese kocaman bir teşekkür gönderiyor ve bu ayın talihlisi sevgili Saliha Keltepe'yi tebrik ediyorum, 50$'lık hediye çekini güzel günlerde harcamasını diliyorum.
Ben çekiliş yapmaktan siz de katılmaktan bıkmadınız ya da bıktınız artık orasını bilemiycem :) Aslında zaman zaman yaptığım takılar gibi kurabiyelere de çekilişlerimde yer vermek istiyorum ama bunun yurt içi gönderimi nasıl olur emin olamıyorum, belki bunun için biraz daha zamana veya cesaretlendirilmeye ihtiyacım vardır, kimbilir :) Hepinize güzel bir gün kendime de iyi uykular dilerim!

Sığacık

$
0
0
Merhaba, herkese harika bir hafta sonu diliyorum! Ben nihayet kendimi toparladım, tak tak tak tahtalara vurayım aman! Keyfim yerine geliyorken bir tatil postu araya sıkıştırıyım dedim. Geçtiğimiz ay İzmir'deyken Sığacık'ı görme şansımız olmuştu. Bu şirin liman kasabası; pazar günleri "kadınlar pazarı" kurulduğu için kalabalık oluyormuş ama biz cumartesi günü gittiğimiz için her yer sessiz sakindi. Kalabalık hali nasıl bilmiyorum ama açıkçası ben bu halini çok sevdim, küçük sokağını arşınlamak ve fotoğraf çekmek bana huzur verdi gerçekten...
Sığacık Kalesi' nin geçmişinden biraz bahsedecek olursak;
Bugün Seferihisar'ın bir mahallesi olan Sığacık, ilçe merkezinin 5 km. batısında, XVI. Yüzyıl'da inşa edilmiş bir kalenin surları içinden çevreye doğru yayılmaktadır. İlk yerleşme Teos antik kentinin kuzey limanını oluşturan koyda gerçekleşmiştir.
Sığacık Kalesi 1521-1522 yıllarında Rodos seferine hazırlık olması amacıyla Kanuni Sultan Süleyman'ın emri üzerine donanma komutanı Parlak Mustafa Paşa tarafından inşa ettirilmiştir.
Yapı bir dış kale, bir de koğuş tabir edilen, askerlerin günlük hayatını ve eğitimini geçirdiği iç kaleden oluşmaktadır. İç kalenin denize bakan kısmında iki burç ve iki kapı bulunmaktadır. Surların yapımında Teos antik kentinin taşlarından yararlanılmış olup, duvarlarda Teos'tan gelme yazıtlara rastlamak mümkündür.
O dönemde meskun bir yer olan Sığla/Sığala (Sığacık) kalenin inşaatı ile birlikte hububat ve kuru meyve ticareti açısından önemli bir liman haline gelmiştir. Sığacık Kalesi belli bir yerleşim yerini savunmaktan çok bir deniz üssü olarak hizmet vermiş daha sonraları gümrük kontrol merkezi olarak kullanılmıştır.
Kale içinde geleneksel Sığacık evleri, cami, hamam, mescit ve ticari mekanlar bulunmaktadır. Evler bitişik düzende olup, bazıları tek bazıları iki katlıdır. Evlerin çoğu kerpiçtendir ve büyük bölümünde iç avlu bulunmaktadır. İki katlı evlere cumbalar ve tahta panjurlar eklenmiş, içerdeki merdivenler ve kapılar ahşaptan yapılmıştır.
O gün hava inanılmaz rüzgarlıydı, saçlarım doğal föne maruz kaldı diyebilirim :) Şükürler olsun ki üstümde Rosegal'den aldığım yeni tulumum vardı, etek veya elbise giymiş olsaydım halim ne olurdu düşünmek dahi istemiyorum! Rüzgar şiddetinin arttırınca daha fazla sersemleşmemek adına Sığacık turumuzu sonlandırdık ve Liman Restaurant'ta yediğimiz keyifli bir yemekle günü noktaladık.
Mmmm dolmalar pişmiş, görücüye çıkmış bile :)
Nar portakal marmelatı çok güzeldi. Mürver ve erikten yapılmış şurubu da...
İnşallah bu şirin liman kasabasına yolum yine düşer ve ben yine karelerim her bir köşesini!
Tulum: Rosegal
Çanta: Zara
Oxfords: Galata Nes

İyi Haftalar!

$
0
0
Günaydın! Yine yağmurlu bir güne uyandık ama Haziran ayında yaşamış olduğumuz şu sevimsiz hava bile benim keyfimi kaçıramayacak çünkü bu hafta sonunda canım ablamla yeğenlerime kavuşuyorum ben yuppiiii :) Hafta içinin jet hızıyla geçmesini ve bir an önce pazar gününün gelmesini bekliyorum! Hepinize harika bir hafta dilerim...
Tulum: Romwe
Ceket & Çanta: Zara
Kolye: Mudo Concept
Ayakkabı: Sheinside
Gözlük: Sheinside

Tanışma

$
0
0
Birazdan evden çıkıp instagram hesabını büyük bir keyifle takip ettiğim Masalsı Tatlar'ın kapısını çalacağım. Aslında bu anı çok uzun zamandır planlıyordum ama yaşanan türlü aksilikler neticesinde hep başka bir tarihe ertelenmek zorunda kalmıştı. En sonunda beklediğim an geldi ve benim sevgili Derya ile tanışmama saatler kaldı, ne kadar heyecanlı olduğumu tahmin edebiliyorsunuzdur :) Hepinize keyifli bir gün diliyor ve kendimi İstanbul'un şahane trafiğine doğru atıyorum!
Gömlek: Walktrendy
Jean: Zara
Çanta: Pull&Bear
Spor Ayakkabı: New Balance

Cıvıl Cıvıl

$
0
0
Öyle mutluyum ki şu anda! Canım ablama ve yeğenlerime kavuştum! Üstümdeki bu elbise gibi cıvıl cıvıl hissediyorum şimdi :) Bir yıllık bir hasretin sonunda bu kavuşmalar öyle anlamlı ki bizim için... Arada bir telefon, facetime, skype vesaire olmadan canlı canlı karşımda bir elimi uzatma mesafesinde durmaları öyle güzel ki! Şimdi evden çıkıp uzun süredir özlemini kurduğum kahvaltı sofrasına kurulup ablamla çene çalacağız yuppiii :) Hadi ben kaçtım tutmayın beni :)
Elbise: Shein
Çanta: Zara
Ayakkabı: Graceland
Hepinize cıvıl cıvıl bir hafta dilerim!

Secdus

$
0
0
İnanır mısınız bu post tam tamına 2 aydır kenarda beni bekliyor, çektiğim fotoğrafları bir araya getiriyim de yayınlıyım diye... Sanırım şu son iki aydır hayatımda pişirmediğim kadar kurabiye ve cupcake pişirmişimdir :) Zaten artık ev tarifini "kurabiye kokusunu takip edin, mutlaka bizim eve çıkacaktır"şeklinde vereceğim ;) Neyse bu durumdan tabii ki şikayetçi değilim, çok güzel geri dönüşler aldım ve aldıkça fırını daha çok yaktım, Ayedaş bana çalıştı diyebilirim hii hiii :) Neyse esas konumuza geri dönelim; 2 ay önce canım arkadaşım Merve ve tatlı Lale ile birlikte bu güzel mekanda; Secdus'ta buluştuk. Ablamdan Secda'yı duymuştum (çok severek kullandığım bu Secdus çanta ablamın hediyesiydi), güzel yastıklarından, tabaklarından instagram sayesinde hep haberdardım ama o güne kadar mağazasına gitmek kısmet olmamıştı. İçeri girdiğim anda kendimi başka bir dünyada buldum diyebilirim. Bir mağazada her şeyi yüklenip eve gitme hissiyatı sanırım çok uzun süredir bende böylesine yoğun yaşanmamıştı! Çektiğim fotoğraflara bakınca ne demek istediğimi anlayacaksınız ;)
Alışveriş öncesi bir kahve molası iyi gitti doğrusu ;)
Şu anda tam olarak her kadını mutlu eden bir şeyi yapıyorum ben: ALIŞVERİŞŞŞ :)
Secdus'daki daktilolu kız ve kelebekli illüstrasyonlar benim çok sevdiğim, çizimlerine hayran kaldığım sevgili Meral Erdoğan tarafından çizilmiş...
Bu kadar güzel tabaklar arasında seçim yapmak çok zor tabii :(
Bu kadar güzel ürün arasında seçim yapmam öyle zor oldu ki... Birçok şey aklımda kalarak, bu güzel yastıkla iki tabağı eve götürebildim sadece...
Ailesinin Secduş diye hitap ettiği ve ismini buradan alan bu rengarenk mağazaya yeniden gitmek ve Secdus koleksiyonuma yenilerini eklemek için sabırsızlanıyorum!
Adres: Derici Zeynel sok.14/A Söğütlüçeşme/Kadıköy, İstanbul
Telefon: +90 216 418 94 81

✽ Hoşgeldi ✽

$
0
0
Yaz hala gelemedi ama on bir ayın sultanı Ramazan geldi, hoşgeldi... Bu dönemde herkesin daha hoşgörülü, daha anlayışlı, daha kibar olmasını umut ediyorum, tüm bunlar bu şehirde gün geçtikçe gerçekleşeceğine dair umudumu kaybettiğim değerler olsa bile... Hayırlı Ramazan'lar...
Elbise: Romwe
Ayakkabı: Greyder
Çanta: Mango

Viewing all 973 articles
Browse latest View live