Quantcast
Channel: Noni
Viewing all 973 articles
Browse latest View live

Youtube Kanalım

0
0

Noni Bakery ile ilgili yapmak istediğim şeylerden birini daha hayata geçirebildiğim için mutluyum :) Youtube kanalımda hem pratik hem de merak edilen tarifleri paylaşmaya başladım, hedefim her hafta yeni bir video eklemek; upuzun bir liste yaptım, dilerim hepsini kanalımda yayınlarım! Sizlerin de merak ettiği bir tarif varsa (yapabileceğim birşey ise) seve seve çekip paylaşırım. Gitmeden son bir şey daha; kanalıma abone olmayı unutmayın! Bu cümleyi sonunda ben de kurabildim kihh kihhh :)

Noni's House

0
0
Bu sabah iç açıcı bir mekanla sizlere günaydın demek istedim... İsme bakınca bir cafe açtığım zannedilmesin, bu sadece bir isim benzerliği... Hoş eskiden olsa burada kendi mekanımı tanıtmayı da çok isterdim ama cafe işleten arkadaşlarımdan gördüğüm ve duyduğum kadarıyla bu hiç de kolay bir iş değil, bu yüzden bir mekan sahibi olan herkese saygı duyuyorum, yüzlerce alternatifin olduğu bir dönemde ayakta kalma başarısı göstermek gerçekten kolay olmasa gerek...
Bu tatlı isim benzerliğine gelecek olursak... Aslında İzmir ve bölgesinde yaşıyorsanız Noni's House'u çoktan duymuş olmalısınız. Ovacık'ta yeşillikler arasında çok keyifli bir yer burası... Benim Noni's House ile tanışma hikayem ise çok eskilere dayanıyor. Yaşanan isim benzerliğinden ötürü sık sık fiyat bilgisi, rezervasyon isteği ile ilgili mailler alınca haberdar oldum Noni's House'dan... Çok merak etsem de gitme fırsatım hiç olmadı ta ki bu yaz İzmir'e yerleşene kadar... Bayramda Çeşme'deydik ve bu fırsatı değerlendirip rotamızı hemen Ovacık'a çevirdik... 
Eskiden burası bir enginar tarlasıymış, mekan sahibi Selin Hanım burayı satın alınca çam ağaçları dikmiş ve burayı şahane bir kahvaltı mekanına çevirmiş. Tabii sadece brunch değil, öğle ve akşam yemekleri de çıkıyor, kış döneminde de cuma-cumartesi-pazar günleri 09:00-19:00 saatleri arasında hizmet veriyor, gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor...
Selin Hanım'dan vefat eden köpeğinin ismini yaşatmak için mekanına bu ismi verdiğini öğrendim... Şu anda tatlı mı tatlı bir köpeği var, onun ismi de Noni...
Ortaya serpme kahvaltı geliyor, her şey doğal ve organik dolayısıyla çok leziz! Ben özellikle Selin Hanım'ın kendi yaptığı pişi ve reçellere bayıldım! Bir tabak dolusu pişiyi anında mideme indirdim ve bundan hiç pişman değilim ;) Muzlu reçeli de çok güzeldi, bu reçeli daha önce hiç yememiştim...
Midemiz tok, gönlümüz şen ayrıldık Noni's House'dan... Yaz dönemini gördüm, sonbaharı da ayrı keyiflidir şimdi oraların, gidip görmeli en yakın zamanda...
Adres: Musalla Mah. Soğanlık mevkii Küme Evleri 470/36 Ovacık Çeşme – İzmir
Telefon: 90 532 418 4701

Tramvayda...

0
0
Şu ana kadar İzmir'in en sevdiğin yanı ne oldu diye soracak olursanız kesinlikle ulaşım kolaylığı derim... Trafik çilesini yıllardır çeken bir İstanbullu olarak İzmir'in bu rahatlığını ben çok sevdim. Tramvaya binip trafiğe hiç takılmadan istediğim yere gidebilmek, işlerimi kısa sürede halledebilmek aslında ne kadar uzun zamandır özlemini çektiğim bir şeymiş... Bir sarmalın içinde gidip gelirken asla anlamıyorsunuz bunu, dışına çıkınca fark ediyorsunuz; hayatınızdan ne kadar önemli anların gereksiz bir kaos içinde çalındığını... İzmirliler tramvayın yavaş gitmesinden biraz şikayetçilermiş ama ben İstanbul trafiğinde o kadar çok ölü zaman geçirmişim ki bu yavaşlık beni hiç rahatsız etmedi... Bu yüzden buraya bir tane de bugünkü noni tramvayda postu koymak istedim :)
Elbise: Shein
Ayakkabı: H&M
Çanta: Mango

Kış Modu

0
0
Kış gelince kedim Miso da aynen benim gibi yataktan çıkmama modunda oluyor :) Ehh haklı tabii; hava soğukken yorgana sarılıp sıcacık yatağın keyfini çıkarmak gibisi yok!  
Nevresim takımlarında her mevsim tercihim kışın soğukluğuna inat, yaz gibi cıvıl cıvıl renkler, iç açıcı desenler oluyor... Kelebekler çiçekler ise en sevdiklerimden!
Miso kelebeği gerçek zannetmiş olabilir mi acaba? :)
Ve bizim değişmeyen manzaramız; yeni nevresim takımı yıkanır, ütülenir, yatağa serilir, tam misler gibi oldu derkeeeen;
İlk önce Miso Bey tarafından test edilir onaylanır!
Bana da bu tatlı anları seyretmek düşer... 
Kış modumuzu renklendiren Karaca'ya teşekkürlerimle...

Pamuk Şekeri

0
0
Dikkat ettim son günlerde elim hep pembe renklere gidiyor, kazak aldım biri açık diğeri koyu pembe renkte :) Yaş aldıkça renklerle daha mı barışık oldum, yoksa şu sıralar Noni Bakery yüzünden fazla mı toz pembe işlere daldım bilemiyorum ama ben pamuk şekeri tadında böyle montlara ve kürklere (tabii ki suni olanlarına) bayılır oldum! Haksız mıyım ama insan bunları şeker gibi yemek istemez mi?

Örgü Elbisem ve Eteğim

0
0
Daha önceden sizlerle canım annemin ördüğü patchwork hırkayı paylaşmıştım. Annişim yine beni şımarttı, bu sefer elbise ve etek örmüş bana hem de ben yanında bile yokken, İzmir'e geldiğinde yanında getirdi! Nasıl ördüyse ikisi de mağazadan hazır alınmış gibi üzerime tam oldu! İkisine de ayrı ayrı bayıldım ama sanırım favorim elbise oldu çünkü patchwork şeklinde olmasını çok sevdim! 
Hazır annemi de bulmuşken tabii bu güzellikleri hemen giyerek bu anları ölümsüzleştirdim, hiç kaçırır mıyım bu fırsatı ;)
Örgüyü ben sadece Nil'ime hamileyken denemiştim zaten bu ilk ve son denemem olmuştu, en basitinden örmeye kalktığım atkı aylarca bitememişti :P Nil doğdu, o örgü öylece durdu en sonunda bu işin benlik olmadığına kanaat getirip tamamlaması için anneme verdim. Bu örgü işi herkesin harcı değil bence, hem dikkat hem de sabır gerektiriyor tabii ortaya güzel bir örnek çıkartmaya çalışıyorsanız. Ben canım annem sayesinde böyle güzel örgülere kavuştuğum için gerçekten çok şanslıyım! Ellerine sağlık bitanecik annemmmm!
Minik bir kedicik gibi nasıl da sokulmuşum anneme hii hii :)
Arkadaki güvercinlerle elbisemin uyumu da harika değil mi?

Yeni Yıl Heyecanı

0
0
Geri sayım başladı, 2018'e sadece sayılı günler kaldı, vitrinler kırmızılar ve yeşillerle dolup Noel babalar ortaya çıkmaya başladı. Benim vitrinlerden neyim eksik diyerek yeni yıl temalı post ile huzurlarınızdayım bugün :) 
Annem babamla nişanlandığında bunun gibi kırmızı uzun bir kadife elbise giymiş ve saklamış, yıllar yıllar sonra ben boyunu kısaltıp giymiştim, bu yüzden kırmızı kadifeyi çok severim! 
Ben kulağıma değil ama kapıma yeni yıl çelengimi astım!
Bu taç tam Nil'lik bayılır böyle cıvıl cıvıl şeylere :)
Bu bereyi de ben takarsam anne kız tam takım oluruz hiii hii :)
Yeni yıl akşamını dışarıda değil evde geçirecek olanlar için harika bir seçim bence bu kazak elbise!
Bu yastık; koltukta yayılarak PTT keyfini sürecekler için tatlı bir hediye alternatifi olabilir ;)
Bu kolye de inanılmaz şirin öyle di mi?
İster dışarıda ister evde, nerede kutladığınız hiç farketmez, yeter ki yeni yılda sevdikleriniz yanınızda olsun!

Pamuk Şekeri

0
0
Bir süredir Noni Bakery için pamuk şekeri denemeleri yapıyorum, artık bunun etkisinden midir bilmiyorum ama bu pembe yelek yaptığım o pamuk şekerleri kadar tatlı geldi bana ve almam kaçınılmaz oldu :) Kızımın da buna benzer pembe bir yeleği vardı, ikimiz de o gün giydik ve anne kız tatlı bir uyum içinde gezindik :)
Benim ennn tatlı pamuk şekerim tam yanımda duruyor, hiçbir şeker ondan daha tatlı olamaz !!!
Suni Kürk Yelek: Shein
Çanta: Zara
Pantalon: Massimo Dutti
Kolye: Shein

Hedef → 100

0
0
Hazır konusu açılmışken; pamuk şekerli bu pastama ve Noni Bakery'de diğer yaptıklarıma yer vermek istedim. Noni Bakery Youtube kanalımda videolarım ilgi görmeye başladı, örneğin cennet hurması tarifimi 2000'e yakın kişi izlemiş :) Ancak üye sayım hala çok az, hedefim 100 aboneye ulaşıp Noni Bakery isim hakkını elde etmek, hala abone olmadıysanız bu linke tıklayıp olursanız beni çok mutlu edersiniz, yardımlarınız için teşekkür ederim :)

Son Post

0
0
Son post derken 2017'nin son postu tabii ki de, blogumu asla terketmem, her sene hazır ve nazır bir şekilde yazmaya devam edeceğim ben ;) Dile kolay tam 11 senedir tutuyorum bu blogu, neler geldi neler geçti, artık benim bir parçam gibi oldu, eskiden de kendi keyfim için tutuyordum, şimdi de durum değişmedi, post sayılarım azalsa da ben kendimi burada kendi çapımda mutlu etmeye devam ediyorum, edeceğim de...
2017'ye şöyle bir baktığımda yaşadığım en büyük değişim lokasyon anlamında oldu, artık İzmir'de yaşıyoruz, burada 6 ayımızı doldurduk bile... İzmir'e taşınırken aldığımız en büyük karar hayatımızı bundan böyle trafikte geçirmeyeceğimiz şeklindeydi, taşınırken düzenimizi de bu yönde kurduk. Ne iyi etmişiz! İstanbul'da yolda geçirdiğim o boş zamanlara acıyorum şimdi. Artık kendime ait bir arabam yok ama özgürlüğüm var! Ve bu durum kesinlikle beni daha sakin biri yaptı, İstanbul'da çok daha gergin ve hep bir yerlere yetişme telaşı içindeydim, şimdi kuzu gibiyim yani her zaman olmasa da çoğunlukla öyleyim :)
Bir diğer değişimi de kişisel anlamda yaşadım. Beni neler daha çok mutlu ediyor ve bundan sonra neler yapmak istiyorum sorularının cevaplarını nihayet buldum ve o alanı kendime daha çok açtım. Tabii bu birden olmadı, bu noktada psikoloğum sevgili Oktay Şılar'ın da çok büyük yardımı oldu, kendisine buradan sevgilerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Sosyal medya anlamında da birtakım kararlar aldım. Şahsi instagram hesabımı gizledim, suni bulduğum veya artık tamamen reklama döndüğüne inandığım tüm hesapları takipten çıktım. Az ama öz'ün önemini daha iyi anladım. Beni çok mutlu eden, adeta terapi gibi gelen Noni Bakery'e daha çok ağırlık verdim. Bu alanda da kendime bir yol çizdim ve tamamen o yolda ilerleme kararı aldım.
2017'nin benim için önemli konu başlıkları bunlardı. 2018'den tek beklentim tüm sevdiklerimin sağlıklı olması. Bu sene canım teyzem ciddi bir ameliyat geçirdi, bu olay sağlığın önemini tüm ailemize yeniden hatırlattı. Bu yüzden en büyük temennim sağlıklı bir şekilde yaşlanmamız... Bir de 2018'de gerçekleşmesini dilediğim minik bir hayalim var, o da gerçek olursa benden mutlusu olmaz heralde :) Sizlere de sevdiklerinizle birlikte mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir yeni yıl diliyorum, her yıl olduğu gibi gelecek sene de ben burdayım beklerim efenim :)
Bluz: Shein
Çanta: Mango
Etek: Ambar İzmir

Kısa bir Özet...

0
0
2018 hem acı hem tatlı çok hızlı başladı diyebilirim, ayın 20'si olmuş ne zaman ay sonuna yaklaştık hiç anlamadım... Hafta içinde eşimin anneannesini ani bir şekilde kaybettik, tüm aile çok üzüldük, kendisini çok severdim, pamuk gibi saçları masmavi gözleriyle çok güzel izler bıraktı bende, mekanı cennet olsun tonton anneannemizin :(
İş anlamında İzmir'de yoğun bir tempoya girdim, evde verdiğim makaron workshop'larına bir de Cake Art Academy'de makaron workshop eklendi, ilki 26 Ocak'ta olacak, gelen talepler doğrultusunda ara ara tekrarı yapılacak. Buna vesile olan canım arkadaşım Sihirli Kekler Burcu'ya çok teşekkür ediyorum, onun emeği çok büyük...
Bir başka etkinliğim ise 23 Ocak'ta Elizi Seramik Atölyesi'nde gerçekleşecek olan mini donut workshop'ı; hazır çocuklar sömestr tatiline girmişken onlar için eğlenceli bir şeyler yapalım dedik ve ortaya böyle bir atölye çıktı, gelen çocukların çok keyif alacağı ve yaptıkları leziz donutları neşeyle midelerine indirecekleri bir gün olmasını istiyorum...
Bendeki haberler şimdilik böyle...
Tüm çocuklara bol enerji toplayacakları güzel bir tatil dönemi diliyorum...
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın 
 
 
Elbise: Shein
Çanta: Tchibo
Çizme: Shein

Beyaz bir Sayfa gibi...

0
0
Bugün 1 Şubat ve ben kendimi bembeyaz bir sayfa açmış, yepyeni bir başlangıç yapmış gibi hissediyorum. Ocak benim için çok kötü geçti, cenazemiz oldu, ardından Nilim hastalandı, sonra da ben hem de hiç olmadığım kadar rahatsızlandım. Moskova'da eksi -22'lerde bile dolaştım (bu yazımda görebilirsiniz) hiçbir şey olmadı ama İzmir'de 6 derecelerde zatürre oldum! Gerçekten pis bir hastalıkmış bu zatürre; zor nefes aldığım, gözümü açamadığım, başımı yataktan kaldıramadığım günlerden sonra ilk kez bugün yataksız bir gün geçirebildim, tabii ayakta yine değildim, kendimi hiç yormadım, sürekli dinlendim. Nekahat dönemim 2 hafta evden çıkmadan devam edecek, sadece doktor kontrolleri için çıkacağım. Ben de bu dönemi özlediğim bloguma dönerek değerlendirmek istedim; paylaşmak isteyip de zamansızlıktan paylaşamadığım tüm postlarımı bu dinlenme süresince yaparım diye tahmin ediyorum yani tabii kısmetse! İşte böyle; bugün ayağa kalktığım için şükrettiğim bir gün oldu. Dilerim Şubat ayı beni tatlı tatlı iyileştirir.
Bu postumu hazırlarken de özellikle her şeyin bembeyaz olmasını istedim, tıpkı şu anda hissettiğim gibi...
Tüm giysiler iyi güzel, özellikle takılar enfes ama benim uzun bir süre kıyafetime uyan tek şey bu patikler olacak kesinlikle :)

Evrensel Çocuk Müzesi

0
0
Ekim ayında güzel bir havada kuzucuğum Nil'imle beraber yeni açılan Evrensel Çocuk Müzesi'ne gittik. Karşıyaka tramvayına binip Bilim Müzesi durağında indik, zaten tramvaydan iner inmez müzeyi karşınızda görüyorsunuz. Kişi başı 10 Lira giriş ücretimizi ödeyerek dinozor ve böcek heykelleriyle dolu müzeyi dolaşmaya başladık. 
7 bin 200 metrekare arazi üzerine kurulu olan bu projede çeşitli adalar bulunuyor;
Paleontoloji Adası'nda 15 adet dinozor replikası ve fosil kazı alanı,
Entomoloji Adası'nda biyolojik gölet, böcek replikaları ve böcek otelleri,
Mühendislik Adası'nda küçültülmüş inşaat makineleri,
Bilim Adası'nda ise statik astronot ve Arşimet burgusu gibi düzenekler yer alıyor.
Ayrıca piknik alanı, sahne, cep sineması, restoran, büfe, hediyelik eşya ve fotoğrafçı dükkanları da bulunuyor. Müze bölümü ise Yardımseverlik ve Vahşi Yaşam, Saygı ve Çevre, Sevgi ve Veterinerlik, Doğruluk ve Pinokyo, Hoşgörü ve Trafik, Dostluk ve Bremen Mızıkacıları, Sorumluluk ve Havaalanı adı altında, evrensel değerlerin anlatıldığı eğitim ve sergi alanlarından oluşuyor.
Nilim bu müze parkı çok sevdi, her böceğe ve dinozora heyecanla baktı dokundu :) O gün çok kalabalık olduğu için biz keşif alanlarındaki seanslara katılamadık ama başka bir zamanda gelip onları da deneyeceğiz. Çocuğunuz dinozor ve böceklere meraklıysa bence bu müze çok hoşuna gidecek ve dolaşırken heyecan duyacaktır!
Karşıyaka Çocuk Müzesi
Açılış Kapanış Saatleri: 10:30 - 19:00
Adres:Yalı Mahallesi 6500.Sokak No:1 Mavişehir - Karşıyaka/İzmir
Telefon: +90 232 324 6343
Tramvay: Bilim Müzesi Durağı

4 Yıl Sonra Foça'da...

0
0
Foça'ya bundan neredeyse tam 4 yıl önce gitmişim, Nil'imin küçük hallerine bakınca inanamadım oysa bana daha dün gibi geliyordu çektiğim o kareler... 1 Ocak'ta yeni senenin ilk gününü sahil kenarında mis gibi bir havayı içimize çekerek geçirmek istediğimiz için Foça'nın yolunu tuttuk. Şansımıza o gün enfes bir hava vardı, açan güneş de yeni seneyi kucaklıyor gibiydi :) Foça'nın o mis havasına yine kendimi kaptırıp bir sürü fotoğraf çektim, çektiklerimin bir kısmını yine blogumda paylaşmadan duramadım. En sonunda Nil "annem de gördüğü her şeyin fotoğrafını çekiyor" diye takılmaya başlayınca fotoğraf çekimine son verdim :) 4 sene sonra yine aynı sıcak duygularla ayrıldım bu şirin sahil beldesinden...

Sasalı Safarisi :)

0
0
Bu sömestr tatiline benim hastalığım denk geldiği için maalesef Nil'imle hiçbir şey yapamadık, sadece tatilin ilk günlerinde Sasalı'daki Doğal Yaşam Parkı'nı dolaştık, Nil'in fillerle ilgili ödevi vardı, onları yerinde görmek ve incelemek güzel oldu doğrusu...
Normalde hayvanat bahçelerini sevmesem de bugüne kadar gezdiklerim arasında en ferah ve hayvanların kısmen de olsa özgür dolaşmalarına imkan tanıması açısından bu parkı seviyorum. Hem doğanın içinde yürüyüş yapma hem de hayvanları görme açısından güzel bir imkan sunuyor, bir nevi Sasalı Safarisi de diyebiliriz buna :)
Şu zerafete bakar mısınız! Parkın hiç şüphesiz en şanslıları bu tavus kuşları çünkü parkta herhangi bir kafesle çevrili olmadan özgürce dolaşabiliyorlar!






O gün hava kapalıydı, her an yağmur yağacak gibiydi... Fotoğraf çekimi için kötü bir hava olsa da dolaşmak için en doğru zamandı çünkü aslan, kaplan, vaşak ve diğer tüm vahşi hayvanlar o gün dışarıdaydı. Buraya en son yaz ayında gelmiştik ve sıcaktan tüm hayvanlar ya gölgeye ya da kapalı alanlara kaçmışlardı, hiçbirini görememiştik...



Bir kedi gördüm sanki :)

Bu da Türkiye'nin ilk fil ailesinden baba Winner :) Anne Begümcan, çocukları İzmir ve Deniz ile beraber tellerle çevrili başka bir alanda duruyorlardı, baba biraz yalnız kalıp kafayı dinlemek istedi sanırım hii hii :)





Çok sevimli değil mi! Sanırım sevdiğim bir tatlıyı yerken ben de aynen onun gibi böyle keyif alıyorum :)


Bir gezinin daha sonuna geldik, İzmir'deyseniz veya yolunuz buraya düşerse listenize bu parkı da almayı unutmayın bence!
4 yıl önceki İzmir Doğal Yaşam Parkı yazıma ve çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz...

Sevgililer Günü Şıklığı

0
0
Gerçekten de; aşkın gözü kör ise iç çamaşırları neden bu kadar popüler?! :) Nedenini bir kenara bırakalım biz Shein'deki enfes braletlere göz atalım! Bu Sevgililer Günü'nde şık olmak isteyenlere de aşağıda birkaç alternatif sunalım:
(Mesh panel denilen bu tarz tül detaylı elbise ve bluzlerden asla vazgeçemeyeceğim, kesinlikle benim stilim!)
(Bu t-shirt' daha önceden de paylaşmıştım ama çok sevdim bir kez daha paylaşmak istedim!)
(Ben bu çantayı aldım, üstüne irili ufaklı inciler koymayı planlıyorum)

Pullu Kazak

0
0
Bu pullu kazağın hikayesini yazmam lazım! Shein'de aylar önce görüp çok beğenmiştim bu kazağı ama pulların ve asimetrik deseninin beni daha şişman göstereceğini düşünerek almaktan vazgeçmiştim. Sonra kazağı sevgili Laçin'in üzerinde görüp bayılınca (çok güzel kombinlemişti bu arada!) tühhh keşke alsaydım diye pişman olmuştum :) Sonra dayanamadım nasılsa o İstanbul'da ben İzmir'deyim pişti olmayız diyerek kazağı aldım ama ne oldu dersiniz? Kazağı kendi üzerimde hiç beğenmedim! Pantalonla denedim olmadı, şortla giydim ıı-ııhhh, uzun etekle, kalem etekle neyle giyersem giyeyim aynadaki görüntümü hiç beğenmedim, tahmin ettiğim gibi beni olduğumdan da şişman gösterdi :( Kıssadan hisse insanın ilk aklına gelen her zaman doğru oluyor, bunu gözardı etmemek gerek ;)
Kazak: Shein
Jean: Shein
Çanta: Nine West
Ayakkabı: Shein

Hardal Sarısı

0
0
Çok tercih etmediğim renklerden biridir hardal sarısı ama bu elbisenin vintage tarzı ve deseni bir seferliğine de olsa bu rengi kabul edilebilir kıldı benim için...
Elbise: Shein
Çanta: Mango
Deri Mont: Zara
Ayakkabı: Twist

Hello May!

0
0
Long time no see! I haven't been here for a long time, so I wanted to say a little hi with my blue dress and blue sky!





Dress: ToSave
Bag: Mango
Sunglasses: Vintage

Boşluk

0
0
Geçtiğimiz günlerde tam benlik bir film seyrettim, canım arkadaşım Esin izlemiş, "mutlaka sen de izlemelisin" diyerek filmin bir DVD'sini de bana gönderdi, ben de merakla izledim "Julie & Julia"yı... Filmde Julia Child'ın yemek kitabı çıkardığı dönemdeki mücadelesi ile Julie'nin onun yemek kitabındaki tariflerini blogunda paylaşması konu edilmiş. Eski bir blogger olmam ve bir yandan da mutfağa girip sürekli tatlılar yapmam açısından film beni hemen içine çekti tabii ki :) Bu tatlı hediyesi için canım arkadaşıma buradan da teşekkür ediyorum. Filmin bir yerinde blogger Julie blog yazıp hiç yorum almamasını "yazdıklarımı devasa bir boşluğa gönderiyor gibi hissediyorum" diye tanımladı. Ben de aynen öyle hissediyorum! Artık blog okuyan kimse kalmadığı için burada kendi çapımda konuşup duruyorum kihh kihhh :) Ama yine de insanın eski alışkanlıklarından kopması kolay olmuyor, kimse kalmasa bile beni mutlu etmeye devam ediyor burası...
Bluz: To Save
Jean: H&M
Çanta: Mango
Ayakkabı: Zara


Viewing all 973 articles
Browse latest View live