Moskova'ya bir şekilde yolu düşenler; siz de benim gibi yeni yerler keşfetmeye meraklıysanız, incik boncuktan takılar yapmayı seviyorsanız ve ahhh nerde benim güzel Eminönüm diyorsanız, Eminönü'nü ayaklarınıza seremesem de ona benzer bir yeri size tavsiye edebilirim ;)
Tarçınımla metroda buluştuk, gri hatta binip Sevastopolskaya durağında indik...
Durağın üstte gördüğünüz Kahovka çıkışından çıkıp birkaç adımdan sonra sola saparsanız pazara çok yaklaştınız demektir!
Ama binanın önünden burasının bir pazar yeri olduğunu anlamadan geçip gidebilirsiniz! Açıkçası Seden bana burayı öğretmeseydi, bu binanın içinde küçük bir Eminönü'nün saklı olduğunu tahmin dahi edemezdim. Muhtemelen sevimsiz bir işyeri der, önünden geçer giderdim. Meğer eskiden Sevastopol Oteli olan bu bina şimdi Afgan Pazarı olarak hizmet vermekteymiş!
Binanın içine girdikten sonra asansörle en üste, 16. kata çıkıp eskiden otel odası olan minik boncukçuları dolaşmaya başladık... Hayatımda gördüğüm en tuhaf yerlerden biri sanırım burası oldu...
Otel odalarının numaraları bile duruyordu... Beğendiğiniz boncukçuya bir daha gelmek istediğinizde mutlaka bu kapı numarasını kaydetmeniz veya satıcının kartvizitini almanız gerekiyor, aksi halde 16 katlı yerde fır fır dönüp durabilirsiniz ;)
Her kapının üstünde sallanan yeşil biber ve limonlar dikkatimizi çekiyor, bunların nazara karşı konduğunu öğrenip şaşırıyoruz...
Ve rengarenk boncuk turumuz başlıyor!
Boncukları dilerseniz tek tek veya hazır halde satın alabiliyorsunuz...
Boncuklardan başım dönmeye başladı bile :) Bir diğer neden de buranın inanılmaz farklı bir havasının olması... Sanki Rusya değil bir Arap ülkesindesiniz, veya Hindistan'da... Bir odadan tütsü kokuları çıkıyor diğer odadan başında fesi olan bir satıcı tuhaf tuhaf sizi inceliyor...
Öteki odada ise güzel bir Nepalli kız size gülümsüyor... Kendinizi biraz karmaşık hissetseniz de burası gerçekten bir boncuk cennetini andırıyor...
Gördüğüm boncuklardan kafam o kadar karışıyor ki kafamda ne yapmak istediğimi iyice tasarlayıp buraya tekrar gelmenin daha doğru olacağına karar veriyor, önceden yaptığım kolyelerimi tamamlayan bakır aparatları bulabildiğim için de pazardan mutlu ayrılıyorum :)
Bunlar da pazarın diğer ganimetleri, renkli kolyeyi maviş gözlü ablama aldım, sevimli yüzük kutusunu da kendime almaya yeltendim ama aksi bir Rus satıcıya denk geldim, uzattığım 100 ruble yani 5 lirayı bozamam diye terslendi, ben de almaktan vazgeçtim. Ama tarçınım imdadıma koştu ve benim için aldı. Sedenciğim hem bu şirin kutu hem de Afgan pazarını bana öğrettiğin için çoook teşekkür ederim :)
