"Kendinizden başka kimse size barış getiremez."
Ralph Waldo Emerson
Ülke olarak çok kötü günlerden geçiyoruz, gerçi bu ne ilkti ne de son olacak bunu biliyorum. Ben çok küçükken de terör olayları oluyordu, neredeyse 40 yaşıma geldim ve ne üzücü ki hala devam ediyor, iyi yönde değişen hiçbir şey yok maalesef.... Eskiden her şeye daha umutla bakardım ama anne olduktan sonra bu iyimser tutum yerini endişelere bıraktı, çocuğumu nasıl bir gelecek bekliyor kaygıları her geçen gün daha da artar oldu...
Politika hiçbir zaman anladığım bir konu olmadı, bu noktada dönen oyunları, yıllardır bitmeyen bu hesaplaşmaları, yıkılan nice nice ocaklara rağmen kimsenin buna adam akıllı bir dur diyememesini ve tam sular duruldu derken her seferinde başa dönmemizi hiçbir zaman anlayabileceğimi sanmıyorum. Kime sorsanız herkes barış istiyor, herkesin ağzında belli cümleler pelesenk olmuş yıllardır gidiyor. Olaylara lanet ediyoruz, öfkeleniyoruz, üzüntümüzü dile getiriyoruz, bu son olsun diyoruz sonra ne oluyor? İki, üç gün sonra her şeyi unutup yine eski rutin hayatlarımıza geri dönüyoruz... Patronsak çalışanımızı fırçalıyoruz, biraz gürültü yaptı diye komşumuzu şikayet ediyoruz, asansörde bir günaydın'ı - iyi akşamlar'ı birbirimize çok görüyoruz, bankamatik sırasında beklerken öndekinin işlemi uzun sürdü diye öflüyor pöflüyoruz, trafikte camı açıp ana avrat küfür edebiliyoruz, kadına hiç düşünmeden el kaldırıyoruz, önümüze çıktı diye savunmasız bir hayvana şiddet uygulayabiliyoruz vesaire vesaire... O kadar çok şey sıralayabilirim ki... Doğuda barış istiyoruz, teröre lanet ediyoruz peki kendi küçük dünyamızda ne kadar barışçıl bir ortam yaratıyoruz? Ne kadar insanları seviyoruz? İtiraf edelim ki toplum olarak mutsuzuz ve bu mutsuzluğumuzun acısını elimize geçen her fırsatta birbirimizin gözünü oyarak, kendi küçük dünyamızda terör estirerek çıkartmaya çalışıyoruz. Kimin kime gücü yeterse artık... Bu çok üzücü ama ben toplum olarak samimi olduğumuza da artık inanmıyorum. Bunu anlamak için çok uzağa gitmeye de gerek yok, sosyal medyada insanların birbirine verdikleri cevaplardan, kavgalardan, çekişmelerden, zıt görüşlere tahammülsüzlüğümüzden, farklı dinlere, ırklara hoşgörüsüzlüğümüzden ne kadar mutsuz olduğumuz ortada zaten... Ama kime sorsanız herkes barıştan yana! Bu samimiyetsizliği ve de sevgisizliği bıraktığımız noktada belki bir şeyler değişmeye başlayacak ama bizler o günleri görecek miyiz? Hadi ben de şimdi kendime samimi olayım; hiç sanmıyorum...
Ve hepsinden öte; ne yazık ki ateş sadece düştüğü yeri yakıyor. Geriye sadece gözü yaşlı analar kalıyor... Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, geride kalan ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyorum...