Bu aralar üst üste öyle aksilikler yaşadım ki, tüm bunlar dolunay etkisi miydi bilemiyorum ama hepsi de ateşle ilintili şeylerdi... Önce iki gece Nil ateşlendi, neyseki iyileşti. Şu sıralar kalabalık yerlere girmemeye çalışıyorum, ama teyzemlere doğum günü hediyesi almam gerekiyordu ve bunun için bir AVM'ye gittim, mağazada dolaşırken anons yapıldı "AVM'de yangın çıkmıştır, lütfen panik olmadan binayı terkediniz..." diye! Nasıl panik olmayalım, herkes bağrış çağrış elinde ne varsa fırlatıp attı ve kapıya yöneldi. İnsan kısacık bir zaman diliminde herşeyi hesap ediyormuş doğrusu; "otoparka mı insem? ama yok yok puseti kapatmam zaman alabilir biz direkt ana kapıdan atalım kendimizi dışarı" gibi çıkarımlar yaparken buldum kendimi... Ne acı ki aklıma ilk gelen şey "kesin bomba attılar" oldu, normal bir yangın olabileceği ihtimali dahi aklıma gelmedi... Uzun lafın kısası anonsun yanlış yapıldığı iletildi ve hepimiz derin bir oh çektik... Üçüncü olayımız ise Avrupa'dan Anadolu yakasına geçerken otobanda arabamın korkunç bir sesle dumanlar çıkartıp yanık kokuları eşliğinde bozulması oldu. Motor yanıyor zannettim, hemen sağa çektim ve Nil'i de alıp kendimizi dışarı attım. Bir süre sonra dumanlar geçti ve 3 saatlik bir çekiciyi bekleme sancısından sonra evimize varabildik. Şimdi arabamız tamirde ve Nil rahat rahat fink atamayacağı için çok üzgün, kasap et derdinde koyun can derdinde anlayacağınız hii hii :) İşte böyle üst üste can sıkıcı şeyler yaşadık, ufak tefek şeyler daha oldu ama artık bunları da yazıp iyice felaket tellalına dönmek istemiyorum! Yaşadığım tüm aksiliklere montumdaki kurbağa gibi dil çıkartıyorum işte aynen böyle :P Aaa bir dakka ya orda çarpı işareti mi var? Yoksa o kurbağa çoktan mefta mı anaaaa?!!!
Mont: Romwe
Etek: Koton
Çanta: Zara
Botlar: Pull & Bear