Babalar Günü'nü bu sene farklı bir şekilde kutlamak istedik, canım arkadaşım Esin'in de teşvikiyle Pera Müzesi'ndeki Uçuşan Ağaçlar etkinliğine ismimizi yazdırdık ve bu sebeple Taksim Pera'nın yolunu tuttuk dün... Maalesef Taksim ve civarı artık kendimi hiç de güvende hissetmediğim yerler, buraya kızımla gidince ve etrafta da bir sürü toma görünce huzursuzluğum iki katına çıktı doğrusu... Bir çelik yelek giyen polislere baktık bir de kendi giysilerimize ve ne kadar da savunmasızız diye düşündük. Kötü düşünceleri kafamızdan kovmak ve havamızı biraz dağıtmak için Cafe de Pera'da biraz soluklandık ardından etrafta hiç oyalanmadan hemen müzeye girdik.
Babalar Günü'nde tüm öpücükleri anne kaptı ohh misss :)
Kızlarımız babalarıyla etkinlikteyken biz de Esin'ciğimle müzedeki süreli ve koleksiyon sergileri gezdik. Kaplumbağa Terbiyecisi'ni daha önce canım ablamla geldiğim müze gezimde görme fırsatım olmuştu, yine gözlerimi alamadım bu güzel tablodan :) Ve müze gezmeyi ne kadar özlediğimi farkettim; bu kış planlarım içerisinde yine eskisi gibi birçok müzeyi gezme ve sergileri blogumda paylaşma var, umarım bunu hayata geçirebilirim... Dün hazır fırsat varken Mario Prassinos sergisi ile Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonunu detaylı bir şekilde fotoğrafladım, en kısa zamanda bu sergileri bloguma ekleyeceğim...
Biz tüm katları dolaşıp sergileri bitirdiğimizde kızlarımızın etkinliği sona ermişti. Ağaçlar uçuştu mu bilmiyorum ama Nilimin uçuşa geçtiği kesindi :) Kıyamam nasıl da esniyor minik papatyam belli ki ilk sanat çalışması ağır gelmiş bünyesine hii hii :)
Umarım şu anda bu satırları sizler esnemeden okuyabilmişsinizdir :) Hepinize enerji dolu bir hafta diliyorum!
Elbise: Romwe
Bileklikler: İrlan Takı