Quantcast
Channel: Noni
Viewing all 973 articles
Browse latest View live

Işık

$
0
0
Tam 1 yıl geçti üstünden... 1 yıl önce bu zamanlarda karnım burnumdayken prensin bypass ameliyatı ile tepetaklak olmuştuk. Sonra... Daha zor günler bekledi beni. Üst üste bir sınavdan geçer gibi... Ama çok şükür hepsi geçti.
Sonra Nil geldi...
Güneş gibi doğdu hayatıma...
Daha umutla bakmaya başladım dünyaya...
Aslında geriye dönüp bakmayı hiç sevmem ama...
Ne kadar güçlü biri olduğumu hatırlatırım kendime...
Çünkü hayat hızla akıp geçiyor...
O halde gülmeyi unutmamak gerekiyor...

Herkesin bir umut ışığı var bu hayatta, bu ışık benim için Nil, sizin için belki yanınızdaki bir kişi veya uzaktaki bir fikir... Her şekilde umut etmek güzel öyle di mi?

Ceket: Mango
Elbise: adL
Clutch: Bershka
Küpe: Bendis
Kolye: Koton
Saç: Syoss curl control (Watsons'larda bulabilirsiniz)

Gıcık Neşriyat

$
0
0

Küçükken fazla gergin biriydim, her şey ama her şey beni gıcık ederdi. Hatta bir keresinde ablam hiç üşenmemiş kalemi kağıdı eline alıp bir gün içersinde benim gıcık olduğum her şeyi madde madde yazmıştı, uzun bir liste oldu diye hatırlıyorum :) Büyüdüm, artık eskisi kadar (şükürler olsun ki!) kafasından her daim cızt bızt elektrik saçan biri olmasam da beni gıcık eden durumları yine yaşıyorum. Belki de büyük şehirde yaşayan herkesin durumu benimle aynı, bilemiyorum! Burada daha önce de bahsetmiştim belki hatırlarsınız; ablamın zamanında madde madde sıraladığı durumları ben birkaç yıldır kaleme alıyorum, bunları kıl durumların özeti diye isimlendirdiğim Klozet'te paylaşıyorum... Şu gergin günlerde kafanızı biraz dağıtmak veya sifonu siz de çekmek isterseniz (politik olmayan, gündelik hayata dair sizi gıcık eden durumlar & dumurlar olabilir) o halde sizi de beklerim benim Klozet'ime :)

Kaçış

$
0
0
Çocukların dünyası ne kadar da saf ve masum öyle di mi? Şunu farkettim ki canım sıkkın olduğunda, moralim bozulduğunda yüzümü daha çok çocuk dünyasına çeviriyorum, ben de onlar gibi minicik olup o dünyada kendime bir yer edinmeye çalışıyorum çünkü orada kavga yok, çekişme yok, tamamen saflık hakim, ahhh nasıl istiyorum biz yetişkinlerin de böyle yalın olmasını size anlatamam! Ben sorunlardan kaçıp biraz tebessüm etme yolunu böyle buldum, peki sizin kaçış noktanız nedir hiç düşündünüz mü?
T-shirt: Mango
Şort: Batik
Çanta: Six
Oxfords: Studio Rain
Yüzük: Swatch
Küpe: Diva

Haziran Ayının Çekilişi

$
0
0
Son günlerde çok gerildik, çok yıprandık. Biraz kafamızı dağıtmamızda sakınca yok sanırım? Bu ay bir okuyucuma ham matruşka hediye ediyorum. Kendi hayal dünyasına göre istediği renkte boyayabilir. İster koyu renklerin hakim olduğu isterse cıvıl cıvıl renklerin barındığı bir matruşkaya çevirebilir onu. Aslında toplumlar da tıpkı matruşkalar gibi değil mi? Türlü türlü renkler barındırıyoruz içimizde, aslında hepimiz iç içe geçmiş şekildeyiz ama nedense birbirimizin varlığını kabullenmekten öteyiz...
3'lü matruşkanın yanında bir de matruşkalı iğne...
Ve matruşkalı kalem hediye edeceğim...
Son günlerde olan gerginliklerden mi, ülkemin geleceği nereye gidiyor kaygısından mı, sadece şu kasvetli havadan mı yoksa bloguma gelen az yorumlardan mı nedeni ne bilmiyorum ama artık kelimelerim yavaş yavaş tükeniyor gibi hissediyorum. Veya sadece geçici tıkanıklık benimkisi bilmiyorum. Baksanıza aşağıda sorduğum soruya bile sadece xcelis cevap vermiş kimse beni sevmiyor fırk fırk :,( Bu ayın çekilişine katılmak isteyenlerden bunun nedenini rica edeceğim, neden sevmiyorsunuz beni üleeeyyyyyyyynnnnnnnnn! Haa haaa ve Noni hanımefendi kimliğinden sıyrılır haydi geçmiş olsun :P

Fosforlu

$
0
0
Fosforlu kedi gözü gibi parlıyorum öyle di mi ;) Ahhh Necati sen dizilerden şaşma e mi?! Bırak basın açıklamalarını bu işin ehlileri yapsın! Ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler şu gergin günlerde güldürdü hepimizi sağolsun :)
Gülüyorum gülmesine ama kendini ifade etme ve kalabalık ortamlara hitap etme konusunda ben de Necati Şaşmaz'dan farklı değilim doğrusu! Üstüne bir de benim yanaklar al al olur, kızardığımı anladıkça utanır "Allahım lütfen yanaklarım kızarmasın" diye dualar eder, bunun bir işe yaramadığını gördükçe de daha panik olup kulaklarıma kadar pancar gibi kızarırım, gözler fosforlu mu bakar bilmiyorum ama yanaklarımın pembodan farkı olmaz!
Kız gözün daldı kim geliyor yoksa 104 tane okuyucum mu :)
Beni seven 104 değerli insan... Hepinize güzel yorumlarınız için teşekkür ederim! Kiminiz kaytarıp sorumu cevaplamadan yorum bırakmış ama onları da affettim gitti hi hii :) Hiçbir yere de gitmiyorum, burdayım, sözzzz! Bu arada sizden yorumlar geldikçe bir hevesle tek tek cevap vermeye kalktım ama 6. yorumdan sonra tıkandım kaldım devamını getiremedim :) Gördüğünüz gibi kalabalık ortamlara hem yazılı hem sözlü hitap etme konusunda pek başarısızım!
Random.org sitesi üzerinden yaptığım çekilişte kazanan 60.sıradaki reyhane oldu. Reyhane bıraktığı yorumda peki sen beni seviyor musun diye soru sorup ters köşeye yatırmış beni ;) Hmmm dur bir düşüneyim... Düzenlediğim çekilişlere çok uzun zamandan beri katılıyorsun, bu beni uzun süredir takip ettiğini gösterir işte seni sevmem için bir neden :) Bir de babam gibi sen de mühendismişsin, seni sevmem için ikinci bir neden daha :) Duuur daha bitmedi, iki tane prensin de annesi olduğunu öğrendim, bütün anneler melektir ve ben melekleri çok severim :) Umarım sen de benim cevaplarımı beğenmişsindir ;)
Yeni çekilişlerde buluşmak dileğiyle! 
T-shirt & Clutch: Bershka
Şort: Batik
Kemer: Twist
 Kolye: Forever New
Bileklik: İpekyol
Oje: Mavala 153 Lagoon
Nil'in elbisesi: Şile'de bir butikten
Saç bantı: Merve'nin Tasarımı

Nil'imin Odası

$
0
0
Gün pek bir civcivli başladı bu sabah... Bir blog arkadaşımdan mail aldım, Nil'imin doğumu için yaptığım bebek şekerlerini densizin biri kendi yapmış gibi websitesine koymuş, bir tek ben de değilmişim, daha birçok kişinin fotoğraflarını çalıp kendi ürünleri gibi sitesinde paylaşmış. Ben siteye girdim ama çoktan silmişti fotoğrafları... Sitedeki iletişim numarasını aradım ve bir açıklama beklediğimi söyledim ama yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali kadın özür dileyeceği yerde pişkin bir şekilde "ne olmuş koyduysam, koyduğum gibi sildim de, gidin bütün blogcular toplanın beni mahkemeye verin ben de sizi vericem sabahın köründe beni taciz edip duruyorsunuz" dedi. Gerçekten pes diyorum hem izin almadan fotoğraflarımı kullanıp hırsızlık yapıyorsun hem de o fotoğraflara kanıp senden alışveriş yapanları kandırmış oluyorsun! Blog dünyasının en sevmediğim yanı bu işte... Fotoğraflarımı izinsiz kullanan çok oldu, neler neler yaşadım hatta bir fotoğrafımı alıp Facebok'ta sahte hesap açana bile rastladım. Böylelerini Allah'a havale ediyorum tabii bunların içinde ne kadar Allah korkusu varsa! Bu gibi durumlar beni blogdan acayip soğutuyor, her fotoğrafa tek tek watermark koymayı da zaman kaybı olarak görüyorum, zaten kısıtlı bir zaman aralığında post yapıyorum onun da işkenceye dönmesini istemiyorum. Şimdi kızımın odasından kareler paylaşıyorum umarım birileri bunları da kopyalayıp kendi ürünü gibi kakalamaya kalkmaz kimseye!
Nil'in kapı süsü: Ponente Baby
Festival Mobilya'dan yatak ve dolaplar alınca bu kapı süsü hediye olarak geldi, biz kapıya Ponente Baby'den aldığımız süsü astığımız için bunu yatağının ucunda kullandık. 
Tül ponponlar: Ponente Baby
Nil kumaş süsü: Ablamın hediyesi...
Princess ayna: Arkadaşımın hediyesi...
Bez çanta: Love Joy Create
Bebek: GUM'daki hediyelik eşya mağazasından (Moskova)
Halı: English Home
El boyaması ağaç: Masal Oda (Ressam Murat Akkaya)
Dolap: Festival Mobilya
Kelebekli tül: English Home
Bebek: Moskova'dan
Nil: Anne ve babasının herşeyi :) 

Haziran Ayının Sponsorlu Çekilişi !!!

$
0
0
Merhabalar! Yarın 1 haftalık tatile çıkıyorum yuppi duppiii :) Tatile çıkmadan önce sevgili Kuzey'in Annesi ile güzel bir çekiliş düzenlemeye karar verdik. Kuzey'in Annesi bebekler için isme özel çok cici t-shirt, saç bantları ve lohusa taçları tasarlıyor. Ve bu ay 3 Noni okuyucusuna aşağıdaki cicilerden birini hem de isme özel olarak hediye ediyor! Hamişler, annişler veya yeğeni olan güzeller katılmak istemez misiniz bu güzel çekilişe? Eğer cevabınız eveeeeet ise o halde;
1. Facebook'ta Kuzey'in Annesi sayfasını beğenmeniz
2. Çekilişi kendi sayfanızda (facebook/blog/twitter/instagram olabilir) duyurmanız
3. İstediğiniz hediyenin numarasını, bebeğinizin ismini ve yaşını/ayını buraya yorum olarak bırakmanız gerekmektedir.
Çekiliş sonucunu tatil dönüşüne saklıyorum ;) O zamana kadar kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla kalın!
1. İsme özel body (3 yaşa kadar) 
2. İsme özel çocuk tacı veya bebek bandanası
3. İsme özel doğum günü body'si (3 yaşa kadar)

Veee...

$
0
0
Vee... Tatil biter, Nonik ailesi evine döner böhüüü daha karpuz keseceğdikkkk ne zaman döndük yaw?! Her güzel şeyin bir sonu varmış napalım, hem bardağın boş değil dolu tarafına bakıyım ben, tatil bitmiş olabilir ama haftaya ablamlar geliyor bundan daha güzel ödül olabilir mi?! Yuppi duppiiii :) Tatil dönüşü ayağımın tozuyla çekilişimi de yaptım, sanırım hepimize yaz rehaveti çöktü, yoksa bu güzel cicilere çok daha fazla kişi talip olurdu kesin! Katılımcı sayısı az olunca çekilişi eski usül kura yoluyla yaptım. Bakalım kimlere gidiyor cicilerimiz:
1 numaralı isme özel body → seher aydın
2 numaralı isme özel taç  ank. mehtap
Mehtap 2 numaraya talip olan tek kişi olduğu için kuraya tabi olmadan otomatikman onun oldu ;)
3 numaralı isme özel body → hayal
Kazananları tebrik ediyor, bu ayın çekilişine el emeği bu özel hediyelerle sponsor olduğu için sevgili Kuzey'in Annesi'ne teşekkürlerimi gönderiyorum!

Gevrek

$
0
0
Güzel şeyler çabuk bitermiş, her tatil güzeldir ve çabuk biter. En başta bu gerçeği kabul edelim :) Bu seneki tatilimizi nasıl geçirsek diye prensimle çok düşündük; Nil'le mi? Yoksa Nil'siz mi? Ama Nil ne-ne'si olmadan yapamaz ki! Ha bu arada ne-ne Niloş'un lügatında yer çekimine ve de Nil zillisine daha fazla direnemeyip yakında beni terkedecek olan ciciklerim olurlar. #direnmeme Tövbe Tövbeee ne diyorum ben :P Konuyu dağıtmıyım sonuç olarak Nil'imizin henüz küçük olduğuna karar verip hep birlikte tatile çıkalım dedik. Nil açısından en iyi seçeneğin ne olabileceğini doktorumuza da danıştık. Aslında aklımızda Antalya vardı ama dışarısının aşırı sıcak iç mekanların ise klimalı olması yüzünden doktorumuz pek sıcak bakmadı bu fikre, daha serin bir yeri tercih etmemizi ve sadece denize sokmamızı önerdi. Biz de rotamızı kayınvalidemlerin yazlığına Çeşme'ye çevirdik. Nil'imizden ayrılmadan ama zaman zaman ondan ayrı kalarak baş başa tatilin tadını çıkarttık. İyi ki anneanneler, babaanneler var, onlar sayesinde gönül rahatlığı ile hareket edebiliyoruz, en azından ben böyle düşünüyorum, bakıcı fikrine hala sıcak bakmıyorum, enerjim yettiği sürece kızımın yanında olmak ve onun her anını yaşamak istiyorum. 35'inde anne olunca insan böyle buldumcuk oluyor işte :)
Ha bu tip anneler tatile çıkarken de kendine 2, kızına 5 mayo alıyor. Ahh ahh analar ne yesin yarımşardan beş yesin diye boşuna dememişler! Hiç abartmıyorum valizin 3'te 2'si Nil'e aitti, o koca valizde ben ve prens küçücük bir yeri kapladık. İlk defa kendimi bu kadar küçük, hayata karşı bu kadar savunmasız hissettim... desemde inanmayın yok ayol vallahi oluyomuş iki papuçla da tatil geçiyomuş :) Bu arada sevgili Sabiha twitterda benden bebekle tatile giderken neler gerekir diye bir yazı beklediğini söylemişti, buradan hemen cevaplıyım:

- En başta günlük aldığı vitaminleri ve olası hastalıklara karşı önlem amaçlı ilaçlarını unutmadık. Bizim kurtarıcı şurubumuz Babi-x Zen bitkisel şurup, Nil'in gaz sancıları olduğunda, diş çıkartma dönemlerinde, uzun uçuşlu seyahatlerimizde çok etkili oldu, tabii ki bu şurubu kulaktan dolma bilgilerle değil doktorumuzun tavsiyesi üzerine kullanıyoruz, lütfen siz de kullanmadan önce kendi doktorunuza danışın...

- Sivrisinek ısırıklarına karşı doktorumuz sinek kovucu tabletler ve kremler yerine ultrasonik ses yayan elektronik kovucuları önerdi. Radarcan'ın hem prize takılan hem de üstte taşınabilen portatif olanından Joker'de bulduk ve her ikisini de aldık. Fişe takılan etkili oldu geceleri sivriler Nil'den uzak durdu ama gündüz kullandığımız portatif olan koruyucunun pek etkisi olmadı maalesef :(

- Böcek ısırıklarıyla karşılaşma ihtimaline karşı Fenistil jel bulundurduk, çok şükür buna gerek kalmadı...

- Güneş koruyucu olarak doktorumuz bebeğimizin güneş ışınlarına da ihtiyacı olduğu için 50 faktör yerine 30 faktör koruyucuları önerdi, Sebamed veya Mustela olabilir dedi. Birçok eczaneye baktım ama bebekler için daha çok 50 faktörlü güneş kremleri satıldığı için 30 faktörlü olanı Daylong markasında bulabildim. Kimyasal UV filtresi ve parfüm içermeyen, mikro pigmentler aracılığıyla fiziksel koruma sağlayan Daylong Baby'den çok ama çok memnun kaldım, Nil'de hiçbir alerji yapmadı ve pamuk cildini çok güzel korudu. Kendimiz için de 25 faktör Daylong Ultra Lotion'ı kullandık. Gevrek simide dönmeden dönmüş olduk böylece :)

- Nil'i denize sokarken Huggies Little Swimmers bezlerini kullandık, bez suda hiç şişmedi Nil'i de rahatsız etmedi.

- Pratik olması açısından Bebe Confort'un tek kullanımlık kağıt önlüklerinden kullandık.

- Bez, ıslak mendil, Aptamil vesaire gibi marketlerde kolaylıkla bulunabilen ürünleri valize doldurup alanı daraltmadık onları Çeşme'den temin ettik.

- Tabii denize gittiğimiz ve gün içinde sık sık üstünü değiştirdiğim için birçok body, t-shirt, şort, tayt ve elbise de valizde yerini aldı ;) Sanırım hepsi bu kadar, atladığım bir şey olmadı...
Çeşme'de hava çok güzeldi, ne çok sıcak ne de çok rüzgarlı... Sevdiğimiz şeyleri yaptık; Alaçatı'da keşif, Paparazzi'de deniz, Turkuaz'da gözleme, marinada balık, Şevki'de kumru, İmren'de sakızlı kurabiye, Yıldız Burnu'nda yürüyüş vesaire... Tatil anlatmakla bitmez en iyisi sevdiğim fotoğrafları paylaşmak sizlerle ;)
Oturmaya mı geldik haydi denizeeee :)
Ve Nil ilk tuzuyla tanışır kihh kihhh :)
Şimdi biraz marinanın keyfini çıkaralım...
Dünyayı güzellik kurtaracak ve bir insanı sevmekle başlayacak herşey...
Hadi beni sevin dünyayı birlikte kurtaralım hee hee :)

İki aşkım yan yana ♥ 
Şşştttt küçük matmazel... O pamuk omuzlardan bir ısırık alabilir miyim sibuple?
Lavanta kokusuna bayılırım... Sivrisinekleri kovaladığını da yeni öğrendim :) Teşekkürler Pelinciğim!
Bu tatilde saçlarım için John Frieda Frizz-Ease bukle belirginleştirici günlük şampuan ve saç köpüğünü kullandım. Artık Çeşme'nin havasından mı suyundan mı yoksa ürünün güzelliğinden mi bilemiyorum ben çok memnun kaldım. Benim gibi kıvırcık saçlı olanlar değişik bir ürün denemek isterse tavsiye edebilirim.
Şimdi biraz shotları devirme vakti, istikamet Tektekçi...
Ve tatil havalimanına adım atar atmaz biter...
Bitmesin yaaa! Niye bitiyor ki! Hadi son kez bir tatil pozu verelim şöyle en havalısından!
Ama nerdeee! Bunun için kırk fırın ekmek yemek, kırk poz da fotoğraf çektirmek lazım!
Bu keyifli tatil için Nil'in biricik babaannesine ve dedesine çok teşekkür ederiz :)

Poz

$
0
0
Yok ben bu işi öğrenemedim gitti! Sen 7 senedir blog tut, bloga koyacaksın diye milyon poz ver ama cool poz vermeyi hala öğreneme! Bazı şeyler zamanla olmuyor demek ki, bunun için yetenek de gerekiyor! Ben fotoğrafçılık derslerinde konu mankeni olabilirim, nasıl poz verilmemeli diye. Misal;
Gözlüğümü çıkartırken... 
Hıh işte en nefret ettiğim karelerden biri, gözler ne tam açık ne tam kapalı ikisinin ortası! 
Hapşırırken! Mavi gökyüzü beni her zaman hapşırtır da... 
Allahım bu ne yaaa! Gözler çipil çipil, dişler önde! Avını yeni mideye indirmiş bir kemirgenin mutluluk pozu gibi! 
Aha bu da yeni sünnet olmuş oğlan çocuğu pozu, bacaklar ayrık!
Bu da ikinci bebiş yolda pozu :P Gerçi bunda benim bir suçum yok tamamen rüzgarın azizliği!
Bu sefer de gözler kapalı bir de üstüne kambur! Tey Allahım! Bir hatun bu kadar mı fotojenik özürlü olur! Allahtan prens benim poz verme konusundaki süper kabiliyetimin farkında olduğu için milyon tane pozumu çekiyor, ben de içlerinden en iyi olanı bulup sizlerin huzuruna çıkarıyorum :)
Yakında tahtımı kızıma devrediciim zaten baksanıza o benden çok daha fotojenik ;)
Hepsi bir yana bugün en en en mutlu pozumu takınabilirim çünkü bugün canım ablam ve yeğenlerime kavuşuyorum! Yayyy! Bundan daha güzel bir gün olabilir mi! Ablam gittiğinde Nil daha 15 günlüktü, 1 yıl aradan sonra şimdi ilk buluşmalarını heyecanla bekliyorum! Tabii Nil'in kızları görünce vereceği ilk tepkiyi de! Sizlere veda edip havaalanı için hazırlanmaya başlasam sanırım iyi olacak ;) Hepinize harika bir pazar dilerim!
T-shirt: River Island
Pantalon: Twist
Ceket: Mango
Oxfords: Studio Rain
Clutch: Dogo
Bileklik: Massimo Dutti

3 Aşkım ♥ ♥ ♥

$
0
0
1 senedir hayalini kurduğum kare işte gözlerimin önünde! Güzel yeğenlerim ve Nil'im yan yana! Ahhh bu benim için nasıl büyük bir mutluluk size anlatamam! Nasıl da özlemişim canlarımı ve canım ablamı! Nil de ablalarına bayıldı, akşam olup ayrılma vakti geldiğinde arkalarından ağlama faslı başladı bile :) Keşke mesafeler hiç olmasa ve bir arada büyüme şansları olsa... Ama gün keşkeleri sıralama değil anın tadını çıkartma günü ;) Sizlere de sevgi dolu bir gün dilerim!

Neslihan'ın Baby Shower Partisi

$
0
0
Pazar günü oldukça yoğun bir gündü... Öğlen canım ablam ve yeğenlerimi hava alanında karşıladık. Nil'i teyzesine bırakıp kısa süreliğine Neslihan'ın baby shower partisine uğradık. Zeynep ve Neslihan'ın kızkardeşi Sanem'in ortaklaşa düzenlediği partide herşey düşünülmüştü (ellerinize sağlık kızlar!) zaten Zeynep'in bu işte ne kadar usta olduğunu bildiğim için bizi harika şeylerin beklediğine emindim ;)
Güzel anne adayımız salona girince hemen başına tacı ve koluna çiçeği takıldı...
Kerem çok şanslı bir bebek, böyle zarif bir anneye sahip olduğu için!
Kızlar her bir detayı en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü...
Kerem'in her iki pastası da harikaydı!
Cupcake'lerin içi kadar çiçekli kalıbına da bayıldım ben! 
Mmmm ev yapımı limonataya hayır demem doğrusu!
Canım arkadaşlarım Neslihan, Zeynep ve Ayşe... Moskova'da başlayan dostluğumuz burada da devam ediyor. Çok şanslıyım ben, gerçekten, yolum hep harika yüreklerle kesişti, ne güzel...
Tatlı Emir & prenses Betül, cimcimelerim benim!
Annem örümcekli bu güpürü aldığında hemen üstüne konmuştum bu benim diye :) Maharetli anneciğim siyah bir t-shirt alıp güpürü buna dikti, voila örümcekli t-shirt'üm işte hazırdı! Nasıl beğendiniz mi?
Yemekler de çok güzel duruyordu ama vaktimiz az olduğu için sadece pasta ve cupcake'in tadına bakabildim ben fırk fırk :(
Baby shower oyunları da hazırdı o gün...
Bu mama tahmin oyunu, bir kaşıkla tadına bakıp içindekinin ne olduğunu tahmin ediyorsunuz :)
Bez bağlama yarışması için bebeklerimiz hazır :)
Gelen konuklara içinde şeker ve sabun olan teşekkür hediyesi...  
Ve Kerem'i ilk kucaklayışım :) Esas tanışma için birkaç ay daha beklemem gerekecek ;)
Canım arkadaşım Zeynep ve Sanem'e tüm emekleri için ellerine sağlık diyor, Neslihan'cığıma da şimdiden hayırlı doğumlar diliyorum! Darısı tüm bebek bekleyenlerin başına inşallah!

Hello Kitty Dünyası

$
0
0
Hello Kitty ile ilk tanışmam 9 yaşlarında olmuştu sanırım. Annemle babam okul öncesi alışveriş için bizi Bakırköy'de bir pasajın içinde küçücük bir kırtasiyeye götürmüş ve ilk orada görmüştüm bu sevimli kediyi. Kalemler, kalem kutuları, silgiler ile adeta başım dönmüştü o küçücük kırtasiyede. Ben Hello Kitty'li ablamda My Melody'li ürünler seçmiştik kendimize... Dün gibi hatırlıyorum bu mutlu anı. Sanırım bu yüzden Hello Kitty beni hala mutlu eden bir karakter olarak yer alıyor hayatımda. Bakırköy'deki o küçük kırtasiye hala ayakta mı bilmiyorum ama Ataşehir'de Palladium AVM'nin tam karşısında hem çocukları hem de biz yetişkinleri çok çok mutlu edecek devasa bir Hello Kitty merkezi yer alıyor. Görür görmez buraya mutlaka yeğenlerimle birlikte uğramalıyız dedim. Ve geçtiğimiz gün bu mutlu geziyi gerçekleştirdik :)
3000 metrekare kapalı, 400 metrekare açık alana kurulu bu mağazada yok yok! Hello Kitty ve arkadaşlarına ait ne ararsanız mevcut burada. Mağaza bölümlere ayrılmış ve sadece çocuklara yönelik ürünler yok, kendinize takı, bebeğinize puset, evcil hayvanınıza yatak, bilgisayarınıza mouse, arabanıza direksiyon kılıfı vesaire aklınıza gelebilecek herşey var.
Seçenek çok olunca kafalar karıştı tabii nereye gireceğimizi şaşırdık :) 
Kızlar rotayı şaşırdınız sanırım kihh kihh :)
Teyzesinin süslü kuzusu kendisine bu gözlüğü seçti, artık büyüyor benim bebeğim!
O gün belli oldu ki biz ailecek Hello Kitty'ciyiz kihh kihhh :)
Bu arada bunu ablamdan öğrendim; bildiğiniz gibi Hello Kitty'nin ağzı yoktur, bunun nedeni sadece mutlu çocuklar değil mutsuz olanlar da onu kendilerine yakın hissetsinler diyeymiş...
En güzel kısmı yüzlerdeki bu mutluluğu görmek işte!
Şimdi cafeye gidip biraz dinlenebiliriz sanırım ;) 
Hello Kitty her yerde tatlılarda bile!
Canlarım benim o kadar tatlılar ki kendilerinden çok Nil'e hediyeler almışlar, ablam da bana ;) Birtanelerim benim sizi çok seviyorum ♥
Alışverişimiz bitti, tatlılar yendi Hello Kitty'nin evinden ayrılıp artık evimize dönebiliriz... 
Hello Kitty World çok güzel ama bir o kadar da tehlikeli bir yer çünkü gördüğünüz her şeyi ya siz ya da çocuğunuz almak isteyebilir, gitmeden önce bunu aklınızda bulundurun bence benden söylemesi ;)
Photobucket

Özlem

$
0
0
O kadar özlemişim ki onları... Bizim kavuşma hikayelerimiz bitmez, artık bu ayrılığı ve senede bir hasret gidermeyi kabullendik bu yüzden ahlar vahlar yerine birlikte geçirdiğimiz anların tadını doyasıya çıkartmaya bakıyoruz. Bakmasına da...
Nil cadısı buna pek izin vermiyor ki! Kızların güzel enerjisi mi Nil'i ateşledi yoksa kızım büyüdükçe bir ateş parçasına mı dönüyor esas nedeni nedir inanın bilmiyorum ama bizimki artık kabına sığamıyor! Ablam ve yeğenlerimle geçireceğim sayılı günlerde gözü var cingözün! Bir de yeni yeni yürümeye başladı, onun da verdiği ayrı bir coşkuyla uçuyor zilli! Sabah bazen 5 bazen 7 gibi uyanıyor, öğlenleri sadece 1 saat uyuyor ve akşam 10'a kadar full enerji devam ediyor! Yakında beni bir deri bir kemik bulursanız nedeni ortadaki bücür cimcimedir :)
Bu arada fotoğraf çekmeyi de o kadar özlemişim ki! Yeğenlerim gelince bu fırsatı kaçırmak istemedim. Moskova'da yaşadığım dönemde müze ve sergilerle fotoğraf aşkımı çok güzel besliyordum ama anne olunca işler değişti tabii... (İstediğiniz kadar bebeğin hayatımı değiştirmesine izin vermiycem diye ahkam kesin, bir bakmışsınız o minik insan hayatınızın iplerini siz farkında olmadan eline geçirmiş hii hii :)) Eskisi gibi zaman yaratamadığım için fotoğraf konusunda biraz köreldiğimi düşünüyorum, bu yüzden bu çekim bana müthiş iyi geldi, hem yeğenlerimle hem de fotoğraf sevdamla özlemimi giderdim ;) Nasıl beğendiniz mi benim objekifimden çıkan kareleri?




Bingo

$
0
0
Bazı günler vardır o gün tersinizden kalkmışsınızdır ve her işiniz aksi gibi ters gider. Gerçi Nil'im sağolsun ben çoğu zaman tersimden mi yoksa düzümden mi kalktığımı hatırlamıyorum bile, atom karınca kızım sabahları beni hazırol asker konumuna sokuyor iki saniyede :) Ama şundan eminim ki cumartesi kesinlikle günümde değildim! Bingo güne bir türlü şekle girmeyen ve kafama yapışan saçlarla merhaba dedim. Ardından girdiğim tatlı krizinden sinir krizine girerek çıktım! Kitchenette'in muhteşem aşçıları sağolsun önce önüme kurumuş bir waffle koydular, geri gönderdim brownie istedim yok dediler, garsona çikolatalı birşeyler yemek istiyorum dedim menüden çikolatalı ekleri istedim, önüme fıstıklı ekleri koyuverdi! Neymiş efendim çikolatalısı elinde kalmamış fıstıklısı olmaz mıymış! Tamam biliyorum bu dünyanın sonu değil ama ben bir boğa hatunuyum, istediğim anında olmalı ve yeme zevkim elimden alınmamalı, o zaman gerçek bir boğa gibi öfkelenirim! Durun daha bitmedi :) Tatlıdan lanet olsun bu dünyaya diyerek (napıyım Boğayımmm) tamamen vazgeçtim, kırk yılın başı bir sinemaya girelim dedik. Sen aylarca sinemaya gitme ve gittiğin gün önüne (Allah'ın yarattığı kul sonuçta ama beni mi buldun be adam!) koca yumurta kafalı bir adam denk gelsin! Film de berbattı bu arada! (Pasifik Savaşları mı ne...) 
Ayhh bu kadar vıdı vıdı yeter! Yeni bir haftaya girdik bile ve şu anda geçmişle kavga edemeyecek kadar yorgunum ben!
Hafta sonu canım ablamın hediyesi hırka ve clutch ile iki farklı kombin yaptım... Sizi bilmiyorum ama ben yeni bir şeyim olduğunda onu anında (kimi zaman bıkana kadar) kullanmalıyım, yoksa rahat edemiyorum :)
Hepinize tersinizden kalkmadığınız harika bir hafta dilerim!

Bebeğim Herşey'den Ödüllü Anket ;)

$
0
0
Bebeğim Herşey blogunun sahibesinden geçen gün bir mail aldım, blogunda yapacağı bir ankette 3 blog arasında benim de tercih edilen adaylar arasında olduğumu söyleyip katılıp katılmayacağımı sormuş. Eğer birinci ben olursam bana oy atan kişinin de hediye alacağını duyunca neden olmasın dedim :) Hazır bu ayın çekilişini de yapmamışken açıkçası bu teklif bana çok cazip geldi! Sevgili Buket'in ankette benimle ilgili yazdıklarını okuyunca da inanın göğsüm kabardı, tamamen keyfim için tuttuğum blogun başkalarına da ışık tutuyor olması beni inanılmaz mutlu ediyor. Bu güzel sözlerin ve ankete beni de dahil ettiğin için teşekkür ederim sevgili Buket :)
Anket sonucu birinciyi bilen şanslı takipçi altın suyuna batırılmış, birinci sınıf, 925 ayar Beypazarı gümüşü, elmas görünümlü takı setine sahip olacak! Ayrıca birinci olan bloga oy atan takipçi sayısı 200'den fazla ise 2 kişiye, üç yüzden fazla ise 3 kişiye, beş yüz ve yukarısında ise de 10 kişiye yapılacak çekiliş ile hediyeleri verilecek. Bu demek oluyor ki benim takipçi sayım 500'den fazla olduğu için 10 kişi bu hediyeyi kazanma şansına sahip olacak süper değil mi ;)
Ankete katılabilmeniz için mutlakaBebeğim Herşey bloguna üye olmanız ve üye olduktan sonra bloguna yorum bırakmanız gerekiyor.

Ayrıca bu oylamaya katılan, kime oy verdiği gözetilmeksizin bütün takipçiler arasından yapılacak çekilişle bir kişiye nil yeşili bumbo koltuk hediye verilecek! Daha fazla detayı burada bulabilirsiniz...
Şu ana kadar beklediğimin altında oy alsam da (ankete katılın beni bunalıma sokmayın üleeyyyyynnnn!) ben 1700 küsür takipçimden çok umutluyum (baa baaa baa işine gelince nasıl da duygu sömürüsü yapıyo uyanıkkk!), hadi yavrilerim yüzümü kara çıkartmayın size güveniyorum :)

Skandalllll !!!!!!!!!!

$
0
0
Skandal skandaaalllll!!!! 1784 kişiden hepi topu 40 kişi ankete katılıp bana oy attı, vay anam vaaay! Ben de orda burda star havalarında gezinip böbürleniyordum 1700 küsür takipçim var diye, peeehhhh sönük starmışım da haberim yokmuş :( Peki öyle olsun yazdım bunu bir kenara! Bana oy veren 40 takipçime teşekkür ediyorum, iyi ki onlar var da beni yerlerde sürünmekten bir nebze de olsa kurtardılar!
Anket hala devam ediyor, katılıp bendeniz sönük starınızı parlatmak ve hediye kazanmak isterseniz beklerim efendim fırk fırk:
İmza: Ezik Noni'niz

Botanik Bahçesi

$
0
0

 Sıcaklar bastırdı öyle di mi? Bu sıcaklarda İstanbul'da kalınca hem de bebekli olunca yapılacak şeyler kısıtlı oluyor. Sırf serin diye kendimizi her seferinde bir alışveriş merkezine atmamızı da istemiyorum. Bu noktada deniz kenarı veya bir park (Fenerbahçe Parkı,Göztepe Parkı, Hıdiv Kasrı vesaire...) en iyi kaçış noktası oluyor bizim için...
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'ni aslında çok uzun zaman önce duymuştum, burnumuzun dibindeydi, TEM'den milyon kez yanından geçmiş ve her seferinde buranın girişi acaba nereden diye aklımdan geçirmiş ama her nedense gitmek görmek kısmet olmamıştı. Bugün ne yapsak diye düşünürken prense botanik bahçesine mi gitsek acaba dedim, yüzünü ekşiterek bana baktı, bir erkeğin ilgi alanına en az giren şeylerin başında sergi, müze, botanik bahçeleri v.s. gelir heralde benimki de soru işte ;) Ama bana daha cazip bir seçenek sunamadığı için zafer benim oldu ve botanik bahçesine doğru yol aldık.
Ama giriş tam bir hayal kırıklığı oldu benim için :( Bir botanik bahçesine yakışmayacak şekilde otopark girişinde sağda kırılmış dallar boynu bükük şekilde öylece duruyordu, arabayla geçtiğimiz için o kısmı fotoğraflayamadım... Prens başladı kıkır kıkır gülmeye... Prensin diline düştüğüme mi yanayım yaptığım seçimin başarısız olduğuna mı! Hadi dedik yine de bir şans tanıyalım ve bir geçitin içinden klasik müzik eşliğinde (ki bu çok hoşuma gitti) çiçek fotoğraflarına bakarak girdik içeri...
Girdiğimiz yer sanırım mesire adasıydı... Kendimi yemyeşil ağaçlar ve rengarenk çiçeklere o kadar hazırlamışım ki ilk bakışta çok kurak göründü gözüme... Moskova aylarca -25 derecede karlar altında kalırdı ama yazın başladığı andan itibaren o bembeyaz karlarla kaplı çimleri yemyeşil bulurduk ve hayret ederdik nasıl bu kadar bakımlı olabiliyor diye... Hayatımda gördüğüm en güzel parklar Moskova'daydı diyebilirim. Belki de bu sebep oldu hayal kırıklığıma, yeşilin her tonunu barındıran o parkları görmemiş olsaydım sevebilirdim burayı belki de...


Burası 1995'te hatıra ormanı olarak açılmış, daha sonra 8 adadan oluşan bir botanik bahçesine dönüştürülmüş.
Bahçenin içinde satış alanı yok ama dileyen yemeğini içeceğini getirip piknik yapabiliyor. Bu arada botanik bahçesine giriş ücretsiz, dileyen otopark girişinde bağış yapıyor.

Çiçekler, bitkiler ve ağaçların isimleri bir kartla üzerlerine iliştirilmiş, bu sayede bilgi sahibi olabiliyorsunuz...


Çocuklar için yapılmış bir Keşif Bahçesi bulunuyor. Ayrıca rölyef atölye çalışması, alçı boyama atölyesi, oyuncak atölyesi, tohum avı, ağacını tanı gibi çocuklar için etkinlikler de mevcut. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Yetişkinlere de bitki ressamlığı kursubahçıvanlık kursu, anaokulu ve ilköğretim okulu öğretmenlerine de öğretmen eğitimi veriliyor.


Mesire adasının 1950'lerden kalmış ve kendi kaderine terkedilmiş gibi kasvetli bir havası vardı. Bende bıraktığı ilk intiba ne yazık ki bu oldu. Ve bu duygu diğer adalara bakma hevesimi kaçırdı. Aslında diğer adalara geçiş bu adadan sağlandığı için merak uyandırması açısından burası daha göze hitap eder hale getirilebilinir, bu benim düşüncem tabii. Sadece tek bir adayı dolaşarak koca bahçe hakkında eleştiri yapmak belki de hata ama ne yazık ki ilk intiba benim için çok önemli...

Nil de huysuzlanmaya başlayınca prense tamam pes ediyorum dedim ve bahçeyi terk ettik. Belki başka bir günde beklentisiz ve karşılaştırmasız bir şans daha vermek lazım bu bahçeye ne dersiniz?

Göz atmak isterseniz Moskova'da sevdiğim parklardan biri Kolomenskoye ve Tolstoy'un son durağı Yasnaya Polyana...

Nil & Miso ☮

$
0
0
Patisi dama atıldı bizimkinin ;) Uzun zamandır Miso'yu bloga koymamıştım, birkaç arkadaşım Miso'yu ve kedili evde bebekle yaşamı sorunca yazıyım dedim. Belki şu anda hamile olup çevresinden "evdeki kediyi ne yapacaksınız?!" baskısı görenlerin de yüreğine su serper bu kareler ve yazdıklarım...  
Hamile kaldığım günden itibaren Miso'dan vazgeçmeyi bir gün olsun aklımdan geçirmedim (haa sırnaşıklığı ile sabrımı taşırdığı günlerde onu şutlamak aklımdan geçmiyor değil ama neyseki sinirim çabuk geçiyor kihh kihh - bu yazdıklarım espri elbette!) O bizim evimizin bir parçasıydı ve biz nereye gitsek o da orada olacaktı. Aksini nasıl düşünebilirdim ki daha minnacık bir bebek iken bulmuştuk birbirimizi... Bu yüzden her anımda olduğu gibi hamileliğimde de benim yanımda oldu. Doktorum daha önceden toksoplazma geçirmediğim için dikkat etmemi söyledi, bu yüzden kumunu ben kendim değiştirmemeye özen gösterdim, mecbur kaldığım günlerde de elime eldiven geçirdim. Tabii toksoplazma enfeksiyonu bir tek kediden geçmiyor, çiğ et veya salam sucuk gibi yiyeceklerden, iyi yıkanmamış sebzelerden (tüm hamileliğim boyunca dışarıda salata yemedim ben), hatta kedi sevmiş küçük bir çocuğun sizle temasından bile geçebiliyor bu nedenle dikkat etmekte fayda var. Ben de bunlara dikkat ettim ama kedimi de tecrit etmedim, bu dönemde onu da şefkatten mahrum bırakmadım, sonuçta evden dışarı adımını atmamış bir kedicikti o...
Doğumdan sonra Miso'nun Nil'i benimsemesi için hastaneden çıkmadan 1 gün önce annemler Nil'in kokusunun sindiği bir tulumu Miso'ya koklattılar ve böylece ilk tanışmaları gerçekleşmiş oldu ;) Yüz yüze tanışmaları ise biraz heyecan vericiydi zira biz Nil'i Miso'dan kaçırdıkça o daha çok merak edip dikkat kesildi, böyle olunca battı balık yan gider dedik (haa haa anne babanın bakış açısına da bak :P) ve Nil'i koklamasına izin verdik. Birkaç gün içinde zaten Nil'in varlığına alıştı ve hiç oralı olmadı. Tabii tüm bu zamanda Nil uyurken Miso ile aynı odada olmamasına özen gösterdik çünkü bebeklerin vücut ısıları sıcak olduğu için kediler bu sıcaklığı sevip üstlerine yatabiliyorlarmış, Allah korusun elbette ama biz ebeveynlerin de her türlü önlemi sonuna kadar alması gerekiyor... 
İlk 6 ay Miso için saltanat dönemiydi sonrasını ne siz sorun ne Miso cevaplasın :) Nil ellerini iyice kullanmaya başladığında Miso için cehennem gibi günler başladı, sağolsun o minik parmaklar kaz yolar gibi yoldu garibimin tüylerini. Miso da pek saftirik canım (ya da mazoşist artık bilemiycem) Nil onu ne kadar haşin yolduysa o kadar dibinden ayrılmadı. Ta ki bir gün Nil Miso'nun kuyruğunu çekene kadar, o gün yetti gari diyip Miso bir tırmık atıverdi Nil'e, ben müdahale bile edemeden çabucak oldu bitti herşey. O gün bugündür Nil Miso'ya artık nazik davranıyor, en azından onun bir oyuncak olmadığını anladı ;) Miso hala aynı iyi niyetini koruyor, tabii kuyruk acısına kadar :)
Bizim hikayemiz böyle... Şu ana kadar aralarındaki ilişkiyi çok şükür gayet iyi idare ettik. İnşallah Nil tamamen yürümeye başlayınca da bu böyle devam eder. Miso'dan korkum yok da Nil'e güvenemiyorum ben valla her an sağ gösterip sol vurabilir :) Tabii tüm bu yazdıklarımı okurken Miso'nun çok uysal bir kedi olduğunu da akıldan çıkarmamak gerek, her kedi bebeklere karşı böyle sevgi dolu mu oluyor onu bilmiyorum ama biz çok şanslıyız Miso gibi iyi kalpli bir kedimiz var. Tek kusuru sevgi arsızı olması ama biz de onu öyle kabul ettik zaten hangimiz dört dörtlüğüz ki ;)
Bu arada Bebeğim Herşey'in düzenlediği anket bugün sona eriyor. Şu ana kadar katılan ve bana oy atan herkese çok teşekkür ediyorum! Katılmayan varsa sizler de geç kalmış değilsiniz ;) Çekiliş kızımın doğum gününde yani 2 Ağustos'ta yapılacak, onun şansına ve sizler için katıldığım bu yarışmada bakalım sonuç ne olacak heyecanla bekliyorum ben!
Nil'in Miso'yu kucakladığı gibi ben de hepinizi sevgiyle kucaklıyorum!

Ya ya ya!

$
0
0
Ya ya ya ya!
Ben en özel
Ya ya ya ya!
Ben en güzel
Ya ya ya ya!
Ben her şeyinizdim yaaaaaa
Ya ya ya ya!
Ben çok bilen
Ya ya ya ya!
Nille gezen
Ya ya ya ya!
Hava gazı aldım yaaaaa!
Bu ne diyor diye aranızda soranlar varsa hemen söyliyim ankette topu topu 80 oy alarak 2. oldum, bu bana yapılır mı üleeyyynnnnn :P Sanırım hayatımda katıldığım ilk ve son anket bu oldu, bir daha tövbeler olsun böyle bir işe kalkışırsam :) Her dakka bana oy verin diye çığırıp karizmayı çizdirdiğime mi yanayım yoksa yılların bloggerıyım diye hava atarken hava gazı aldığıma mı! Vallahi bir köşede unutulmuş eski yeşilçam emektarları gibi hissediyorum kendimi! Hey gidi parlak günlerim hey :)
Neyse bu anket sayesinde tatlı bir anne ile tanışmış oldum, anketi düzenleyen sevgili Buket'e buradan sevgilerimi gönderiyorum, hakikatli kızmış doğrusu o kadar rüşvet teklif etmeme, gel bu işi aramızda halledelim dememe rağmen kabul etmedi. Şaka yaaa şaka :) Ne demişler bükemediğin eli öpeceksin, kazanan arkadaşı da tebrik ediyorum bu vesileyle... Ve bana oy veren (denediği halde veremeyen) herkese de destekleri için teşekkür ediyorum...
Haaa bu arada... Bu deri görünümlü şortu aylar önce Bershka'da görüp 120 Lira olduğunu görünce almaktan vazgeçmiştim, geçtiğimiz gün indirimden 30 Liraya aldım, kırk yılın başı akıllıca bir alışveriş yaptım diye sevinirken giydiğim ilk gün (yani bugün) Nil'in pusetine takılıp arkasını yırttım. Cep delik cepken delik işte karşınızda bahtsız bedevi Nonik :P
Canım kızım biriciğim cuma günü 1 yaşına bastı, inanamıyorum hala buna! Karnım burnumda heyecanla onu beklediğim günleri hatırlıyorum, daha dün gibi... Ve saçları benim gibi kıvırcık olmasın diye ettiğim dualar daha dün gibi aklımdalar! Ama gördüğünüz gibi gidişat ortada :)
Bugün aile arasında kızımın doğum gününü kutlayacağız, sade bir kutlama olacak ama yine de fotoğrafları sizlerle en yakın zamanda paylaşacağım, o zamana kadar kendinize iyi bakın aaaa yok yok gelin bugün farklı birşey yapın ve kendinize kötü davranın, mesela şöyle bir iki şaplak atın kendinize, ya da kettle'da su kaynatıp elinizi daldırın veyahut dilinizi çıkarıp zımbayla zımbalamayı deneyin, olmaz mı? O zaman bana niye oy vermediniz üleyyynnnnnnn!
Viewing all 973 articles
Browse latest View live