Quantcast
Channel: Noni
Viewing all 973 articles
Browse latest View live

Değişiklik İhtiyacı

$
0
0
Bu yaz kızlar konseyi toplandı, yeğenlerimin ve Nil'imin isteği üzerine saçlarımı uzatma kararı aldım. Aslında kısa saçtan ben de hafiften sıkılmaya başladığımı itiraf edebilirim. Kızların da verdiği gazla bu uzatma teklifinin üzerine hemen atladım kihh kihh :) Ama inatçı saçlarım bu kararı aldığım günden beri benimle dalga geçermişcesine santim oynamadı diyebilirim! Benim de zaman zaman değişikliğe ihtiyacım oluyor ve böyle anlarda saçlarımı toplamak istiyorum ama kısa kısa her yerden fırladıkları için zaptetmem çok güç oluyor. Bir bandana yardımıyla kontrol altına almaya çalışıyorum bu asileri :) Bakalım istediğim boya gelmeleri için (yani şunun gibi) ne kadar beklemem gerekecek ya da sabrıma yenik düşüp kestirmek için yine kuaförün yolunu mu tutacağım? Bu soruların cevabını sanırım hep birlikte göreceğiz :)
Bu çantayı görür görmez de aklıma bu elbisem geldi :) Bir de tasarım pazarından aldığım rujlu yüzükle de çok uyumlu olacağını düşündüm. Dün pazar moduna büründüğüm için elbise giyme havamda değildim o yüzden sadece yüzükle kombinledim kırmızı rujları...
Çanta: Shein
Ceket & Jean: Zara
Kazak: Mango
Oxfords: Galata Nes
Bandana: Koton
Yüzük: Karınca Tasarım Pazarı'ndan

İyi Haftalar !

$
0
0
Deri Mont: Zara
Etek: Shein
T-shirt: Mango
Çanta: Enzo Angiolini
Botlar: Twist

Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri

$
0
0
Çok uzun zamandır blogumda bir sergi postuna yer veremedim, açıkcası bunun rahatsızlığını hissediyordum çünkü blogumda sadece giyim kuşam değil elimden geldiği kadarıyla sanata da yer vermek istiyorum. Şehir dışında olanlar veya yoğunlukları nedeniyle sergi & müze gezmeye fırsatı olamayanlar için bunun iyi bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Pera Müzesi'nin koleksiyon sergilerinden biri olan "Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu"nu bugün sizlerle paylaşabildiğim için çok mutluyum. Fotoğrafları kornolojiye bağlı kalmadan karışık şekilde çektiğim için notları toparlamam ve buraya aktarmam epey zamanımı aldı, sıralamada biraz şaşırdıysam lütfen kusuruma bakmayın. Kahvelerinizi elinize aldıysanız sergiyi gezmeye başlayalım o halde :)
Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri, Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın üç büyük koleksiyon alanından biridir. MÖ 2. binyıldan günümüze, yaklaşık dört bin yıl boyunca Anadolu'da kullanılmış başlıca ağırlık ve ölçü aletlerini kapsayan koleksiyon, bu alandaki önemli birikimlerden biri olarak kabul ediliyor. Arazi ölçümünden her türlü alışverişe, mimarlıktan sarraflığa, denizcilikten eczacılığa kadar çeşitli alanlarda kullanılan ağırlık ve ölçü aletlerini bünyesinde barındırıyor. Gerek dönemler ve kültürlerarası sistem ilişkilerinin, gerekse dönüşümlerin ve sürekliliklerin izlenmesine olanak veren bilimsel bir kaynak niteliği taşıyor.
Koleksiyondan kronolojik bir düzenlemeyle sunulan geniş seçki, Anadolu bilim ve kültür tarihinin bu heyecan verici ilgi alanına ışık tutmayı amaçlıyor, ticari pratiklerin köklü geçmişine, kullanılan ağırlık ve ölçülerden yola çıkarak yeni bir bakış sunuyor.
Athena büstü biçimli kantar ağırlığı (Geç Roma - Erken Bizans dönemi, bronz-kurşun)  
Tahtta oturan imparator biçimli kantar ağırlığı (Geç Roma - Erken Bizans dönemi, bronz-kurşun)  
Athena büstü biçimli kantar ağırlığı (Geç Roma - Erken Bizans dönemi, bronz-kurşun)
Orta Tunç Çağı'nda Ticaret

Ticaret veya günlük alışverişe ilişkin en erken örneklere, Mısır, Mezopotamya, Filistin ve Anadolu'yu kapsayan Yakın Doğu coğrafyasında rastlanır. Henüz sikkenin icat edilmediği bu dönemde alışveriş, önceleri takas yöntemiyle daha sonra değerli madenlerle yapılıyordu. M.Ö. 2 binyıla rastlayan Orta Tunç Çağı'na "Asut Ticaret Kolonileri Dönemi" damgasını vurmuştur. Kayseri yakınındaki Kültepe (Kaniş Karumu) kazısında bulunan çivi yazılı kil tabletlerden elde edilen veriler, Anadolu ve Asur arasında organize bir ticaretin varlığına, tüccarların, güzergahları üzerindeki karum (ticaret merkezi) ve vabartum'larda (pazar yeri) gümüş, bakır, demir, kalay gibi madenlerin yanı sıra kumaş, değerli taşlar, baharat gibi çeşitli malların ticaretini yaptıklarına işaret eder. Ticaret hayatının vazgeçilmez aracı olan terazi ve terazi ağırlıklarının da, M.Ö. 3. binyıldan itibaren Yakın Doğu coğrafyasında kullanılmaya başlandığı söylenebilir.
Yazıtlı kent ağırlıkları (Roma İmparatorluk dönemi, kurşun)
Şehrin Kalbi Agora

Ticaret ve günlük alışveriş, antik dünyada yaşamın önemli bir parçasıydı. Sebze, meyve, et, balık, yumurta, bal, peynir, parfüm, baharat, un, ekmek, kap kacak ve değerli taşlar gibi gıda ve mallar, para karşılığında sürekli el değiştiriyordu. Alışverişin gerçekleştiği ana mekan ise agora'ydı. Kentin merkezi olan agora'da halk sadece alışveriş yapmaz, orada buluşur, sohbet eder ve siyaset tartışırdı.Burada, üç memur grubu görev yapardı:

Agoranomosagora'nın düzen ve disiplininden sorumlu zabıtaydı. Malların kalitesi, fiyat ve temizliğinin yanı sıra tezgahların düzenini sağlardı. Her türlü huzur bozucu olaya müdahale eder ve suçluları cezalandırırdı.
Metronomos, esnafın kullandığı terazi ve terazi ağırlıklarının doğruluğundan sorumluydu. Sahte ve hileli oldukları belirkenen terazi ve ağırlıklar imha edilir, sahiplerine ceza verilirdi.
Sitophylakes, buğday, arpa gibi tahıl ve tahıl ürünlerinin kalitesi, miktarı ve fiyatını denetlerdi.
Özellikle Mezopotamya’da yoğun olarak kullanıldığı bilinen Babylonia tipi ağırlıklar, başını geriye döndürmüş ve gövdesine yaslamış stilize ördek biçimindedir. Baş ve kuyruk detayları kazıma çizgilerle gösterilmiştir. Hematitin yanı sıra beyaz ve krem rengi kaya kristalinden yapılmış örnekleri bulunan ağırlıkların alt kısımlarında, sahibinin kimliğini ifade ettiği düşünülen, oyularak işlenmiş işaretler görülür.
Athena büstü biçimli kantar ağırlığı (Roma İmparatorluk dönemi, bronz-kurşun)
Herakles büstü biçimli kantar ağırlığı (Roma İmparatorluk dönemi, bronz-kurşun)

Antik çağın en ünlü kahramanlarından, güç ve cesaretin sembolü Herakles’in büstü biçimindeki kantar ağırlığı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu‘nun en önemli eserlerinden biridir. Uzun ve gür sakallı, dalgalı kısa saçlı betimlenen Herakles, başında bir defne çelengi taşımaktadır. Göz akının gümüşten yapıldığı, çukur olarak gördüğünüz gözbebeklerinin ise, bir zamanlar değerli taşlarla süslenmiş olduğu düşünülmektedir. Başının tepesindeki sabit halkada, saç örgüsü biçimli orijinal zincirin 4 cm’lik bölümü korunmuştur.
Mercurius büstü biçimli kantar ağırlığı (Roma İmparatorluk dönemi, bronz-kurşun)
Astragal (aşık kemiği) biçimli ağırlık seti (Roma İmparatorluk dönemi, bronz-kurşun)
Romalılar Alışverişte

Anadolu, Hellenistik Dönem'in ardından Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi. Bu dönemde biri Yunan diğeri Latin karakterli, çift kültürlü bir yapı söz konusuydu. Romalılar, Klasik ve Hellenistik dönemlerin agora'sına forum adını verdiler; ancak agora hiçbir zaman unutulmadı. Bu dönemdeki pazar yerleri, Hellenistik Dönem'de olduğu gibi, genelde kare veya dikdörtgen planlı ve çok katlı yapılardı. Sıra halinde yan yana dizilen dükkanlar bulunurdu. Pazarların etrafındaki sokaklarda ise ürünlerini satmak isteyen köylüler, çiftçiler ya da küçük esnaf tezgah kurardı. Fırıncılar, bakkallar, kasaplar, manavlar, balıkçılar, kumaş satıcıları, baharatçılar, parfümcüler ve benzeri esnaf için teraziler ve terazi ağırlıkları ile kantarlar ve kantar ağırlıkları en önemli kamusal araçlardı. Ödemeler altın, gümüş ve bronz sikkelerle yapılıyordu. M.S.4. yüzyılda, sahte veya ağırlığı azaltılmış altın sikkelerin tespit edilmesi, anlaşmazlıkların çözülmesi için pazarlarda zygostates unvanlı kişiler görev yapıyordu.

Anadolu'da ve Ege coğrafyasındaki diğer şehir-devletlerinde, Klasik ve Hellenistik dönemlerde kullanılan terazi ağırlıkları üzerinde, onu kullanan kentin sembolü (parasemon), kent halkının adının birkaç harfi ile birim işareti bulunurdu. Kullanılan ana birim mna idi; yarısı, çeyreği, sekizde biri veya altıda biri gibi alt birimleriyle; iki veya üç katı birimleri de mevcuttu.
Roma İmparatorluğu'nda libra (litre) ve onun on ikidi biri değerindeki uncia (oungia) en yoğun kullanılan ağırlık birimleriydi.
Bizans'ın "Kutsal" Ağırlıkları

Çok tanrılı dinin yerini Hristiyanlığın, resmi dil Latince'nin yerini de Yunanca'nın almasıyla, zaman içinde gelişen farklı kültürden dolayı modern tarihçilerin Bizans olarak adlandırdıkları devlet, aslında Roma İmparatorluğu'nun devamıydı.
Balkanlar, Trakya ve Anadolu coğrafyası Bizans egemenliğinin en yoğun hissedildiği bölgeler; başkent Konstantinopolis ise Bizans siyasi, kültürel ve ticari hayatın en önemli kentiydi.
Genç Antik Çağ'da ticaret hayatı, kontrol ve otorite değişmeye başlayınca, Arkaik ve Klasik dönemlerden beri pazarlardan sorumlu agoranomos'luk memuriyeti de değişti. Devletin resmi terazi ağırlıkları ve ölçüleri kentlerin en büyük kiliselerinde korunuyordu. Orta Bizans dönemine tarihlenen Vali'nin Kitabı'na göre, "Vali" (Eparkhos) damgasını taşımayan kantar, terazi ve ağırlıkları kullanan esnafa kırbaç, saç kazıma, mallarına el koyma ve sürgün gibi cezalar verilirdi.
Bizans'ta mal tartmak için litra ve ounkia; sikkelerin ağırlığını kontrol etmek için ise nomisma kullanılırdı.
Ağırlık ve Ölçülerle Yeni Bir Kimlik

1071'deki Malazgirt Savaşı ile birlikte Türklerin Anadolu'ya yoğun olarak girip yerleşmeye başlaması, Anadolu'nun Türkleşmesinin yanı sıra İslamlaşmasının da yolunu açmıştı. Osmanlı Devleti'nin ortaya çıkmasına kadar olan dönemde Anadolu'da hüküm süren Anadolu Selçuklu Devleti ile Türk beylikleri alışverişlerde kendi sikkelerini, ağırlık ve ölçülerini kullanmaya başladılar. Gümüşe dayalı dirhem ile altına dayalı miskal, Anadolu pazarlarının yeni ağırlık birimleri oldu. Meslek grupları ise ahilik teşkilatı çerçevesinde ticari faaliyetlerini sürdürüyordu. Düzeni ise muhtesibler sağlıyordu. Şehirler ve ülkeler arasındaki ticarette tüccarların yaşamını kolaylaştıran en önemli yapılar kervansaraylardı.
50 ile 5 dirhem arası ağırlıklar (11.-15.yy, bronz)
Osmanlı Tarzı Çarşı

14. yüzyılın başından itibaren, Rumeli ve Anadolu'da genişleyen Osmanlı Devleri, Anadolu Selçukluları be Beylikler dönemindeki dirhem ve miskale dayalı ağırlık birimlerini sürdürmüştür.
Osmanlı Dönemi'nde Anadolu kentlerinin ticari merkezlerinde veya çarşılarında alışveriş bedesten, han ve arastalarda sürüyordu. Ahilik teşkilatının yerini alan ve 19. yüzyıla kadar devam eden lonca teşkilatı (esnaf birlikleri) hiyerarşik bir yapıda; usta, kalfa ve çırak ilişkileri çerçevesinde yürüyordu. Lonca lideri "Kethüda" veya "Emin", yardımcısı ise "Yiğitbaşı" olarak anılırdı. Tüm kontrolü zabıta olarak tanımlanabilecek muhtesib sağlardı. Denetlenen terazi ağırlıklarının üzerine kontrolden geçtikleri yıl ve padişahın tuğrası ile "ayar tam", "ayar şod" (ayar oldu) beya "imtihan" yazılı damgalar vurulur, hileli olanlar ise toplanır veya iptal edilirdi.
Bedesten'de alışveriş dışında, malların fiyatları belirlenir, vergiler toplanır, değerli eşyalar veya loncalara ait defterler korunurdu.
Hanlar; konaklama, depolama, atölye ve küçük dükkanların yer aldığı genellikle avlulu, iki katlı mekanlardı.
Arastalar ise, sokakta karşışıklı sıralanan ve aynı cins malların satıldığı dükkanların yer aldığı çarşılardı.
Batılılaşma ve Metrik Sistem... Dirhem'den Gram'a, Arşın'dan Metre'ye

19. yüzyılda Avrupa'yı örnek alan reform politikaları, Osmanlı İmparatorluğu'nda, çok boyutlu bir değişime neden olmuş, bu değişim ölçü ve tartı sistemine de yansımıştır.
Paris Bilimler Akademisi, metre, kilogram ve litreyi uzunluk, ağırlık ve hacim ölçü birimleri olarak 18. yüzyılın sonunda, Osmanlı Devleti ise "Metrik Sistem"i 1869 yılında resmen kabul etmiştir. Avrupa ile ilişkilerin getirdiği zorunluluklar ve Osmanlı ölçü ve tartılarını standartlaştırma isteği bu kararın etkenlerindendir.
1869 yasasını takip eden 60 yıl boyunca "geleneksel ölçüler" ile "metrik ölçüler"İmparatorluk topraklarında birlikte yaşadı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin 1931'de yayımladığı "Ölçü ve Tartılar Kanunu" ile metrik sistemi 1 Ocak 1933'ten itibaren Türkiye'de zorunlu kılınmış; yeni ölçü ve tartılar 1 Ocak 1934'ten itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Uzunluk Ölçüleri

Metrik sistemin kabulünden önce, Osmanlı İmparatorluğu'nun temel uzunluk ölçü birimi arşındı. Değerleri, yöreye ve ürüne göre değişen üç tip arşın kullanılırdı; Mimar arşını (75,8cm), çarşı arşını (68cm) ve endaze (65cm).
Mimar arşını, arazi ve bina ölçümlerinde; çarşı arşını ve endaze ise çarşı ve pazarlarda, değişik cins kumaş, basma, halı ve benzeri ürünleri ölçmede kullanılırdı.
Hacim Ölçüleri

Osmanlı döneminde sıvılar, tahıl ve baklagillerin miktarlarını hesaplamak için "kile" adı verilen hacim ölçüsü kullanılırdı. 
Kile'nin değeri, bölgelere göre değişse de, İstanbul Kilesi (~ 37 litre) zamanla standart kile olarak kabul edilmiştir.
Kile'nin alt birimleri olan yarım kile, ~ 19lt, şinik ~ 9,5lt, kutu ~ 5lt ve zarf ~ 2,5lt, yaygın olarak kullanılan ölçülerdi.
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri gibi hacim ölçüleri de devlet memurları tarafından denetlenir ve standarda uygun kileler damgalanırdı.
Hacim Ölçüleri (19.-20.yy) 
Pusula (19.yy pirinç-cam)
Kadran üzerinde Güney açısının yaklaşık 4o derece olarak işaretlenmesi, İstanbul'da kıble yönünü belirlemek için kullanıldığını gösterir.
Terazi Takımı (18.yy, İran, ahşap-pirinç)
Erken Bir Bilgisayar Denemesi: Rubu Tahtası

İlk örneklerine Ortaçağ'da rastlanan, usturlap, rubu tahtası ve kıblenüma gibi aletler zamanı ve kıble yönünü belirleme ihtiyacı ile ortaya çıkmıştır. Astronomi ve zaman ölçümlerinde kullanılan usturlaptan esinlenerek geliştirilen rubu tahtasını, namaz vakitlerini tayin eden muvakkitler ve camilerin kıble yönünü belirlemek isteyenler kadar uzaklık, açı, yükseklik ve eğim ölçen mimarlar da kullanırdı. Astronomi ölçümlerinde belirli bir enleme göre tasarlanır ve sadece bu enlemdeki yerleşim yerlerinde doğru bilgi verirdi.
Rubu tahtasının güneşin yükseklik açısını belirlemek için kullanılan ön (mukantarat) yüzü, belirli bir enlemden gözlenen yer ve gök küresine ait izdüşüm çizgilerini içerir. Arka (müceyyep) yüzü ise, gök cisimlerinin konumunu tanımlayan değerler arasında küresel trigonometrik fonksiyonları hesaplama, cebirsel ve aritmetik işlem yapmayı sağlayan bir hesap cetveli işlevi görür.
Genellikle şimşir ve benzeri sert ağaçtan yapılan rubu tahtaları, 20. Yüzyıl başlarına kadar İslam ülkelerinde yaygın biçimde kullanılmıştır.
Rubu Tahtası (19 Şubat 1753, ahşap-pirinç)

Sonbahar Modu

$
0
0
Bu elbise tam olarak sonbahar modumu yansıtıyor diyebilirim, uzun kollu olması nedeniyle soğuk havalara karşı gardımı almış durumdayım lakin bir yandan da yaza veda etmemek için direniyorum çiçek desenleriyle... Tam benim kafada bir elbise işte :)
Hıı bu arada parkların tadını bir tek Nille çıkartıyor değilim, o yokken de böyle kaçamaklar yapıyorum, bu halimi görse eminim çok bozulurdu onsuz onsuz zıplıyorum diye kihhh kihhh :)
Zorlu'daki trambolinler test edildi, onaylandı, hepsi sapasağlam, güvenle zıplayabilirsiniz :D
Elbise: Shein
Çanta: Mango
Botlar: H&M

Kışa Hazırlık

$
0
0
Kışlıkları çıkardınız mı bakiyim :) Ben hemen üşüyen bir ilkbahar kızı olarak bir ay önceden baş köşeye koydum kazaklarımı, giyilmek üzere dolapta beni bekliyorlar :) Pek çok kişinin sıkıcı bulduğu kazaklarla farklı kombinler hazırladım bugün, bakalım sizin favoriniz içlerinde hangisi olacak?
(Dün yaptığım unicorn pastadan sonra böyle bir çantanın karşıma çıkmasına ne demeliiii :))

(Bu kurabiyelerimle çanta ne kadar da uyumlu!)
(Çaydanlık ve fincan desenine bayıldım tam benlikkk!)
(Ayaklarının güzelliğine güvenenler için :P)

Etnik Pardösü

$
0
0
Üzerindeki kız işlemesi ve içindeki pötikare astarı ile bu etnik pardösüyü görür görmez tam benlik diye düşündüm, böyle tam olarak beni ifade eden ve herkesin üzerinde olmayan giysileri giymeyi kesinlikle daha çok seviyorum :)




Pardösü: Sammydress
Çanta: Mango
Şort: Park Bravo

Kırmızı Uyum

$
0
0

Bu çantayı alırken aklımdaki tek şey kırmızı stiletto'larımla ne kadar uyumlu olacağı idi :) Uyum konusunda eskisi kadar takıntılı olmasam da çıkan sonuç beni fazlasıyla memnun etti doğrusu ;)
Çanta: Sammydress
Mont: Shein
Jean: Zara
Stiletto: Bershka

Pırpırım ile Foto Seansı

$
0
0

Canım arkadaşım Deniz çok yakın zamanda ciddi bir rahatsızlık geçirdi, çok şükür şu anda atlattı ve eski sağlığına kavuştu, onun yeniden doğuşunu geçtiğimiz hafta sonu bir fotoğraf çekimiyle kutladık. Böylesine güzel bir modeli fotoğraflamak benim için ayrı bir zevk oldu doğrusu, canım pırpırım hayatın boyunca hep böyle parıldamanı diliyorum, seni çok seviyorum!


Sweatshirt

$
0
0
Şunu net olarak anladım ki ben sweatshirt insanı kesinlikle değilim! Bu sweatshirt'ü canlı renginden dolayı almıştım, fazla spor giyinen biri değilim, bu yüzden bir gün deri taytla bir başka gün de etekle kombinledim ama neyle giyersem giyeyim üzerimde güzel durmadı. Herkesin kendine özgü bir tarzı var ve şu bir gerçek ki benim kendi tarzıma sweatshirt'ü entegre edemediğim kesin :) Aldığım ikinci ders ise eteklerle ilgili oldu; pilili etekleri mümkünse çok zayıf, çıtı pıtı hatunlar giysin yoksa böyle benim gibi bodur tavuk gibi görünebilirsiniz :P Neyse sonuç olarak neleri giymemem gerektiğini anlamış oldum, ayrıca her zaman da güzel giyinilecek diye bir kural yok öyle di mi?!
Sweatshirt: Romwe
Tayt & Çanta: Zara
Sneakers: Coach
Sweatshirt: Romwe
Etek: Koton
Deri Mont: Zara 
Hepinize şimdiden harika bir hafta sonu dilerim!

Noni Bakery Yenilendi!

$
0
0
Üzerinde uzun zamandır çalıştığım websitem Noni Bakery artık yeni yüzüyle yayında! Pırıl pırıl ve de romantik bir siteye kavuştuğum için çoook mutluyum, artık gönül rahatlığıyla "işte şimdi oldu" diyebiliyorum :) Noni Bakery'de fırınımdan çıkan tatlılıkları takip edebilir, pratik tarifleri siz de kendiniz deneyebilirsiniz. Fikirleriniz benim için önemli, bakalım nasıl bulacaksınız websitemin yeni halini?
Bu şirin videoyu da canım ablam benim için hazırlamış, tek kelimeyle bayıldımmm, çok teşekkürler bitanem emeklerine sağlık!
Hepinize tatlı mı tatlı bir gün dilerim :)

Super November - Zaful

Bedel

$
0
0
Bu aralar inanılmaz bir koşturmanın içerisindeyim; mutfakta mütemadiyen kurabiye ve makaronlar pişiriyor, workshop'lar düzenliyor, müşterilerime dağıtım yapıyor ve günün nasıl bittiğini anlamıyorum bile... Noni Bakery yavaş yavaş daha çok kitlelere ulaştıkça, yaptıklarım beğenildikçe benim de bu işten aldığım haz ikiye katlanıyor. Tabii bu tatlı koşturmanın belli bir bedeli de olmuyor değil, severek yaptığım şeyleri ister istemez ikinci plana atmak durumunda kalıyorum, ilk göz ağrım blogumu şu aralar ihmal ettiğim gibi mesela... Bir post hazırlayarak bu durumu birazcık telafi etmeye çalıştım. Shein'de Şükran Günü indirimleri varmış, ben de beğendiğim parçalardan bir wish list oluşturarak bu indirim coşkusuna ortak olmak istedim :) Bakalım sizin favori parçanız hangisi olacak?

Sammy Dress Çekilişi

$
0
0
Güzel bir çekiliş ile Kasım ayını uğurlamaya ve yeni yılı karşılamaya ne dersiniz? Sponsorlarımdan Sammy Dressçok güzel bir çekiliş düzenliyor, ben de bu güzel çekilişe karşı koyamadım ve hemen blogumda sizlerle paylaşmak istedim! Sammy Dress'in bu çekilişi yayınlayan bloglar arasından seçeceği 10 katılımcı 100$ hediye çeki kazanacak. Katılım şartı da çok basit:
1. Bu linke tıklayıp,
2. Favori ürününüzü belirleyip,
3. Bu ürünün linkini ve mail adresinizi bu postun altına yorum olarak bırakmanız yeterli.
Çekiliş 30 Kasım'da son bulacak ve kazanan kişiler Sammy Dress'in sayfasında yayınlanacak. Çekiliş sonucunu Sammy Dress yapacağı için mail adresinizi doğru şekilde yazmanız çok önemli!
Bu arada Sammy Dress'te sadece bize göre değil prenslerimize ve evimize göre seçenekler de var, yeni yıl temalı bu papyonlara ben bayıldımmm :) 
Bence kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, 100$'lık hediye çeki kazanma ihtimali için denemeye değer diye düşünüyorum, ne dersiniz?

Hava Muhalefeti

$
0
0
Çok değil birkaç hafta önce ılık bir havada çektiğimiz kareler bunlar... Böyle ince bir mont ile idare edebilmiştim o gün :) Şimdi bu şekilde çıksam şu sağanak yağmurda kesin sıçana dönerim heralde :P Birkaç güne de kar geliyor diyorlar, günlük rutinimi tamamen alt üst edeceği için açıkcası karın yağmasını hiç istemiyorum çünkü benim için kar demek bütün işlerimin aksaması demek, bakalım hava muhalefeti bana muhalif olacak mı?
Mont: Shein
Çanta: Zara
Küpe: Mango

Kadife

$
0
0
Bu sezonun en gözde parçalarından biri hiç şüphesiz kadifeler; kolyede, cekette, etekte, elbisede her şeyde bir kadife görebilmemiz mümkün. Kadife nedense benim pek tercih etmediğim bir kumaş cinsidir ama bu sezon her yerde karşıma çıkınca ve güzel arkadaşımın giydiği bu pembe elbiseden sonra kadifeye biraz daha şans vermeliyim diye düşümdüm... Shein'deki kadifelere bir göz attım, özellikle bu mor bluz favorilerimden biri oldu! Diğer favorilerim de şu şekilde:  

İyi ki...

$
0
0
Bu akşamki planlarımda aslında bu postun altına başka şeyler yazmak vardı ama kızım ateşlendi, hafif bir ateş bile olsa keyfimi kaçırmaya yetti, sonra canım arkadaşım Kristin'in hastaneye kaldırıldığını öğrendim tamamen alt üst oldum, yarın hastaneye gidip net bir bilgi alana kadar da rahat edemeyeceğim :( Keşke hayatın ne kadar anlık olduğunu böyle üzücü olaylarla hatırlamasak, keşke tüm sevdiklerimiz yanıbaşımızda ve sağlıklı olsalar... Ama "keşke"leri bir kenara bırakıp "iyi ki" diyorum ben... İyi ki Kristin gibi bir arkadaşım olmuş, iyi ki onu tanımışım... Yarın hastaneye gittiğimde onu görebilirsem söyleyeceğim ilk şey de "iyi ki varsın canım arkadaşım" olacak, kesinlikle... İyi ki ile başlayan cümlelerinizin çok olması dileklerimle...
Ayakkabı: Rose Wholesale
Manto: Shein
Çanta: Shein
Elbise: COS

Güzel Kristin'im

$
0
0
Benim güzel arkadaşım Kristin evinde geçirdiği beyin kanaması sonucu şu anda halen hastanede yoğun bakımda tutuluyor... Biz arkadaşları olarak onun ne kadar güçlü ve azimli olduğunu biliyoruz, güçlü yapısı ve pırıl pırıl ruhu sayesinde bu zor günleri atlatacağına inanıyoruz... Hayat mucizelerle dolu, bu yüzden güzel enerjilerimi canım arkadaşıma gönderiyorum, çevresinde o kadar seveni var ki, bu enerjiyi onun bir şekilde aldığına eminim...
Biliyorsunuz Kristin'im harika bir takı tasarımcısı, yetenekli bir cam ustası, yaptıklarını başka bir yerde bulmanıza imkan yok! Cam meleklerini taklit edenleri saymazsak tabii, yıllardır bu taklitlerle nasıl mücadele ettiğini de gayet iyi biliyorum. Ama ne demişler taklitler asıllarını yaşatır, biz de bu zorlu zamanda hem arkadaşımıza destek olmak hem de onun değerli ellerinden çıkan bu güzel tasarımları sevenleriyle buluşturmaya devam etmek için yılbaşına kadar her cumartesi pazar 10:00-18:00 saatleri arasında Evihan'ı açık tutacağız, bununla ilgili olarak açılan Facebook etkinlik sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. Bu pazar dükkanda ben de duracağım, Cihangir'e yolunuz düşerse mutlaka bekleriz! Ben inanıyorum çok kısa bir süre sonra canım arkadaşım gelip dükkanını kendi açacak ve o şen kahkahalarıyla yine içimizi ısıtacak!
Canım arkadaşım ve dükkanı Evihan ile ilgili yaptığım geçmiş paylaşımları buradan okuyabilirsiniz:

Evihan'ım (2009)

Yine Terör... Yine Acı...

$
0
0

Son gelen haberlere göre 34 şehidimiz yüzlerce yaralımız var :(😢 Artık bu yaşananlara feryat edecek halimiz bile kalmadı, hep birlikte tükendik! Bir terör saldırısı, trafik kazası veya herhangi bir şiddete maruz kalmadan kurtulan bizler de psikolojik olarak gün be gün ölüyoruz ama farkında değiliz! Allah hepimizin yardımcısı olsun... Şehit olan tüm polis ve vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum...
Dün henüz hiçbir şey olmamışken bugün için arkadaşımın dükkanında olma planları yapıyordum ama ne demişler "kul kurarmış, kader gülermiş"... Maalesef güvenlik sebebiyle yollar kapandığı için bugün gidemedim, @evihan yine de bugün açık olacak, destek veren herkese çok teşekkürler...
💖

Kolektif Karma Tasarım Sergisi

$
0
0
Her şeye rağmen üretmeye ve paylaşmaya devam... Çocuklarımız için, sevdiklerimiz için kendimizi koyvermememiz ve bir şeylere tutunmamız şart! Ben bunu acıları normalleştirme gibi değil kendimizi ve ruhumuzu iyileştirme gibi görüyorum... Yoksa bu sarmalın içine saplanıp kalırsak çıkamayız, topyekün yokoluruz! Yaşamın bir döngüsü var ve bu döngüye her ne olursa olsun iyi tohumları serpmek bizim elimizde diye düşünüyorum...
Üretmek güzel şey, ruha da çok iyi geliyor, ben de yeni haftaya güzel şeyler üreten güzel insanlarla başlamak istedim. Geçtiğimiz ay Kolektif Karma'nın Saint Josephliler Derneği'nde düzenlenen tasarım sergisine canım kızımla beraber gittim. Canım arkadaşım Misscat Design'ı ve diğer standları gezdim, bir kısmını da fotoğrafladım. Kanaviçeler, tablolar, sabunlar, gümüş takılar, deriler, giysiler ve çantalar ile yine birbirinden renkli tasarımcılara yer verilmişti. Eğer kısmetse bu pazar ben de Noni Bakery olarak Kolektif Karma'nın yılbaşı tasarım pazarında kurabiye, makaron ve cupcake'lerimle yer alacağım, her şeye rağmen 2017'yi tatlı bir şekilde karşılayabilmek umuduyla standımın başında olacağım inşallah...

Akış

$
0
0
Moraller bozuk ama öte yandan hayat durmuyor, bir şekilde işlerimizin başında olmak zorundayız... Ben de bir yandan Noni Bakery siparişlerimi alıyorum, bitenleri teslim ediyorum diğer taraftan sponsorlarımla devam eden çalışmalarımı yürütüyorum. Hayat hepimiz için bir şekilde akıyor işte... Bu akış içerisinde bazen nasıl göründüğümüzün hiçbir önemi kalmıyor, dış görünüşten çok içsel anlamda kendimizi nasıl hissettiğimiz daha mühim oluyor... 2 hafta önce bu fotoğraflar çekildiğinde kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki ne giydiğim ne de nasıl göründüğüm umrumda bile olmadı, sadece kendimi rahat ve iyi hissetmek istedim, hayatın doğal akışına bırakarak...
Kazak: Zara
Jean: SheIn
Çanta: Zaful
Manto: Dress Lilly
Viewing all 973 articles
Browse latest View live